1990’dan beri sektördeyim.
Tatlıcı olsaydım, bugün dükkanının tabelasına “tarihi tatlıcı” yazdırabilirdim.
Tabi sakallı resmimle beraber! Neylersin ki, tatlıcı değil filmciyiz!
Hiçbir filmin, dizinin telif hakları bana ait değil.Biri hariç!
2016 yılında, bütün maddi birikimimi ortaya koydum!
Yaşamak Güzel Şey filmini çektim.
Çünkü biz filmin gösterime gireceği günü belirledikten sonra
ülkede aynı gün “başkanlık referandumu”yapılmasına karar verildi!
O gün tüm sinemalar kapandı! Filmin hafta sonu gişe rakamları iyi gelmedi tabi!
Bunu bahane eden sinema işletmecileri filmi hızla gösterimden kaldırdılar!
Ve fena battım!
O günlerde tanıştığımız Ferdi Eğilmez;
“Ne oldu senin film?” Diye sordu!
“Sorma, film battı Abi!” Dedim.
“Film batmaz oğlum, Yapımcı batar” dedi:
“Sen battınsa yine çıkarsın; Aslan gibi Filmin orda duruyor!
Evet ben batmıştım ama filmim aslan gibi duruyordu!
Venedik-Altın Aslan gibi büyük festivallere gönderemedim ama bazı ödüller aldım!
Yunanistan Symi Adası Festivalinde Jüri Onur Ödülü aldım!
Törene davet etmeye bile gerek duymadılar.
Ödülü postayla gönderdiler! Ödülü postacının elinden aldım!
Rusya’da bir festivale kabul edilip davet edildim!
Masraflarımı da festival komitesi karşılayacaktı.
Rusya bana vize vermedi! O günlerde Rusya İle aramız bozuktu!
Şu “uçak düşürme” mevzusu yüzünden! Sanki uçağa ben sapan taşı attım! Neyse…
Hollywood’da kabul görmedim ama Bollywood’da kabul gördüm!
Hindistan’da bir festivale davet edildim.
Uçak bileti almaya param kalmadığı için, Ben gidemedim,filmim gitti! Büyük övgüler aldı!
Eleştirmenler övgü dolu videolar çekti!
Daha daha da iyisi oldu; Bir yapımcı filmi Hindistan’da tekrar çekmek istedi! Daha önce yurt dışında dizilerimiz tekrar çekilmişti.
Ancak sanırım ilk defa bir sinema filmimiz yurtdışında tekrar çekilecekti!
Heyecanlandım.İyi de bir para teklif ettiler. Daha çok heyecanlandım!
İngilizce hukuki sözleşme öyle zart diye hazırlanmıyor! Zaman aldı ama oldu!
İş imzaya kaldı! İmzayı atacağız! Parayı alacağız! Hindistan’da filmimiz çekilecek!
Daha çekeceklerimiz bitmemiş. Küt! Pendemi patladı! Sözleşme elimizde patladı!
Sokağa çıkma yasaklarıydı falandı filandı!
Yapımcılarla irtibatımız koptu. Öldüler mi kaldılar mı bilmiyorum!
Neyse ki filmin Tv Ratingleri kanalın yüzünü güldürdü.Beni de güldürdü ama Mona Lisa kadar. Yarım.Çünkü filmi çekebilmek için, filmin Tv gösterim ücretini önceden almıştım.
Ve onu da çoktan batırmıştım!
En çok bilinen filmim Mandıra Filozofu.
En Çok IMDB puanı olan filmim Yaşamak Güzel Şey! 7.6!
Bunla övünmüyorum, avunuyorum!
Şimdi yeni bir denemeye başlıyorum!
Yaşamak Güzel Şey’in on dakikasına yapay zeka ile İngilizce dublaj yaptırdım!
Şimdi? İngilizce konuşan, arkadaşlarınız ve takipçileriniz varsa, duyursanız sevinirim.
Tabi filmi izleyip sevdiyseniz.
Aşağıda paylaşmayı kolaylaştırmak için bir gönderi paylaşacağım.
Her şey bir yana, yapay zeka ile dublaj yapılan bir filmimizin ( belki de ilk filmimizin) bu deneyimine şahit olmak, deneyimin bir parçası olmak da ilgi çekici.
Beckett’in dediği gibi.Hep denedim, hep yenildim.Yine deneyeceğim, belki, yine yenileceğim.Ama daha güzel yenileceğim!
Pes etmek konformistlerin işidir!
Bizim gibiler için lüxtür.
Bizim gibiler için,
Denemek ve direnmek mecburiyettir!
Desteklemeyen de sağolsun; destekleyen bin yaşasın! Eyvallah.
Müfit Can Saçıntı