Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
KONUK KOLTUĞU

KONUK KOLTUĞU
MARAŞ AÇILIMI VE GERÇEKLER -Reşat Akar
9 Ekim 2020, 15:31
 
Kıbrıslı Türkler yine Türkiye ile birlikte ‘tarihi’ olaylara tanıklık ediyor…   
 
Bugün 50 yaşın altında olanların düne kadar sadece uzaktan seyredebildiği bir Maraş kenti vardır…   
Barış Harekâtı’nın gerçekleştiği 1974 yılından önce burası bir turizm cennetiydi… 
Yollarda palmiye ağaçları vardı… Sahil şeridine yerleşmiş oteller, barlar, restoranlarla yabancı turistlerin gözdesi halindeydi Maraş…  Barış Harekâtı planlanırken Maraş kenti ‘kurtarılacak’ yerler arasında değildi… Fakat; Kıbrıslı Rumlar güvenlik endişesiyle kendi kararlarıyla kenti terk etmişti…   
 
image
 
Bunun üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri kenti denetimine aldı...   
 
Lefkoşa ve Ankara’nın hedefi; müzakere süreçlerinde ve al-ver aşamasında burasını koz olarak kullanmaktı…    Nitekim; 1977’den itibaren başlayan müzakerelerde Kıbrıs Türk tarafından, Rum liderliğine yapılan en çarpıcı teklif “Maraş’ı size verelim, buna karşılık Lefkoşa Uluslararası Havaalanı iki toplumun kullanımına açılsın” şeklindeydi…    Rum tarafı bu teklifi elinin tersiyle geri çevirdi…   
 
Daha sonra Türk tarafı “Ercan Havaalanı’na uçuş yasağı kaldırılsın, Maraş’ı size verelim” teklifini masaya koydu…    Ama onu da reddettiler…    En sonuncusu 2004 yılında referanduma sunulan Annan Planı’ydı…    Kıbrıslı Türklerin yüzde 65 “evet” oyu verdiği bu planı Rumlar yüzde 70’i aşan “hayır” oylarıyla reddetti…    “Evet” demiş olsalardı, Maraş ‘hayalet kent’ olmaktan çıkacak ve yıllar öncesinden burada turizm faaliyetleri başlayabilecekti…   
 
image
 
Crans Montana’da kaçırılan fırsat  Rumların, 2004’te Annan Planı’na “hayır” demelerinin ardından yeni bir fırsat kapısı aralanmıştı…   
 
Rum lideri Nikos Anastasiadis, kendisi gibi Limasol doğumlu olan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yla İsviçre’nin Crans Montana bölgesinde birçok görüşme yaptı… Bu görüşmelerin sonuncusuna ilk defa garantör ülkeler de katıldı…  Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katıldığı toplantıda Kıbrıs Türk tarafı ilk defa Birleşmiş Milletler’e bir de harita sundu…  Rum tarafı haritayı gördükten sonra, uzlaşıya varmak yerine bavulları toplayıp Lefkoşa’ya döndü…  Ve Maraş’ın iade şansı bir kez daha yitirilmiş oldu…   
 
Öyleyse; Lefkoşa ve Ankara’nın artık farklı bir yaklaşım içine girmesi gerekiyordu…    Müzakere kapısını sonuna kadar kapatmadan, Rum tarafını son kez masaya çekmek ve uzlaşı sağlanması halinde yarım asrı aşkın bir süredir BM’nin gündeminde bulunan Kıbrıs sorununu çözüme ulaştırmak… İşte Ankara’nın şu an uygulamaya koyduğu senaryonun ardındaki düşünce tam da budur…   
 
Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilimi sonlandırmak, Türk-Yunan ilişkilerini geliştirmek ve Kıbrıs sorununu çözmek amacıyla AB ve BM’nin gözü önünde son bir deneme yapılması ‘perde gerisinde’ planlanmış olmalı… Peki ne zaman?..  
 
image 
 
KKTC’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tamamlanmasından hemen sonra…   
 
Seçimlerin ikinci turu 18 Ekim’de yapılacak ve bunun ardından BM Genel Sekreteri Guterres yeni bir inisiyatif üstlenerek üç garantör ülke ve iki toplum liderini bir masa etrafında toplayıp ‘son şansını’ deneyecek… Peki neden şimdi?    Burada merak uyandıran soru şudur:    KKTC neden Maraş’ın bir kısmını şimdi açtı ve neden seçimlere saatler kala bu yapıldı?..
 
Bu soruya siyasilerin farklı cevapları olabilir…  Mesela; KKTC’deki iktidarın büyük ortağı Ulusal Birlik Partisi’nin kurmayları; Ankara’nın Pazar günü yapılacak seçimlerde Başbakan Ersin Tatar’a destek amacıyla bu adımı attığını düşünüyor…    İki gün önce hükümet ortaklığından çekilen Kudret Özersay, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, CTP lideri Tufan Erhürman ve DP destekli bağımsız aday Serdar Denktaş ise bu hareketi KKTC seçimlerine müdahale olarak niteleyip, halkın tepkisinin sandığa farklı yansıyacağını söylüyor…   
İki tarafın ne kadar haklı olduğunu elbette Pazar akşamı sandık sonuçlarının açıklanması sonrasında göreceğiz…    Burada Kıbrıs Rum tarafına verilen mesaj çok önemlidir…
 
        image  
 
Ankara; en üst düzeyde şu mesajı veriyor: “KKTC’deki seçimlerden sonra kurulacak masaya iyi niyetle ve paylaşım arzusuyla gelirseniz, yarım asırlık sorunu tarihe gömeriz… Ama yine ‘hayır’la gelirseniz o zaman Maraş’ın tamamını açarız…”   
 
NATO’nun Türk ve Yunan heyetlerini uzlaşı noktasına getirmesi bir tesadüf değildir…    Bakan Çavuşoğlu’nun, tam da Maraş’ın kısmi açıldığı gün Bratislavya’da Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias’la ‘dostane’ görüşme yapması da tesadüfi değildir…   
 
Tam da bu dönemde Atina’daki faşist Hrisi Avgi (Altın Şafak) aleyhinde mahkeme kararının alınması sonrasında o’nun bir uzantısı olan Güney Kıbrıs’taki faşist ELAM’ın siyasi faaliyetlerinin yasaklanması yönündeki açıklamaları da gözden uzak tutmamak lazım…   
      image
 
Kıbrıslı Türklere “Neden Türkiye’nin garantörlüğünü istiyorsunuz?” diye sorarsanız, alacağınız cevap şudur:    “Rumlara güvenmiyoruz… EOKA terör örgütü yer altına indi ama uzantısı olan ELAM yeryüzünde faaliyet gösteriyor ve şimdiki durumda dahi Kıbrıslı Türklere sopalarla, demir çubuklarla, bıçaklarla saldırıyor… O yüzden garantörlüğün devamını istiyoruz…”   
 
Kıbrıslı Rumlara sorarsanız onlar da şunları söylüyor: “Türk askeri ülkemizi işgal ederek, 200 bin Rum’u mülkünden, köyünden, kentinden etti. Türk askeri adadan çekilse bile garantörlük devam ettiği sürece toplumlararası herhangi bir olayı bahane ederek yeniden gelebilir…”    İşin özeti iki taraf arasında ‘ciddi güven bunalımı’ vardır…    Bunu aşmak pek de kolay olmayacak…
 
Reşat Akar 
Diyalog Gazetesi
Kuzey Kıbrıs

YAZARA AİT DİĞER YAZILAR

YAZARLAR

KONUK KOLTUĞU KONUK KOLTUĞU
 DOLANDIRICILAR CUMHURİYETİ -Timur Soykan
Engin Ertem Engin Ertem
 KENTSEL DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜN CAN SİMİTİ
Mutlu Demirdelen Mutlu Demirdelen
 İRANLI'NIN KKTC'Yİ SİNSİ İŞGAL GİRİŞİMİ
Cansu Aksoy Cansu Aksoy
 AİLE MAHKEMELERİNİN DİKKATİNE!
Av. Remzi Kazmaz Av. Remzi Kazmaz
 AKBELEN ORMANLARI VE PARİS İKLİM ANLAŞMASI
Süleyman Yıldız Süleyman  Yıldız
 AKLIM BOSNA'DA KALDI

SİTE ANKET

TÜRKİYE'DE EN BÜYÜK SORUN NEDİR ?








EN ÇOK OKUNANLAR