Türkiye'de gayrimenkul fiyatlarının hızla yükselmesi insanları geleneksel konut yatırımlarından uzaklaştırarak,bütçelerine uyacak alternatif fırsat arayışlarına yönlendirdi.
Ciddi ve çok detaylı araştırılarak girilen, en önemli yatırım araclarından olan gayrimenkul projeleri artık çok çeşitlendi.
Özellikle pandemi sonrası süreç ,şehir hayatından uzaklaşma, sadeleşmiş doğal yaşam isteği ile imarlı,imarsız , dağ taş demeden pazarlanan tiny house tarlalarını bir trend haline getirdi.
Sosyal medya'daki yeşil yaşam,doğa,huzur temalı, gerçeküstü sunumları ile çok büyük kitlelere ulaşıldı.Sosyal medya fenomenleri kullanılan reklamları ile ilgi daha da yoğunlaştı. Dağ taş arazi pazarlamacıları bu pazarada büyük paralar kazandılar. Bu iştah kabartıcı sektöre yeni oyuncular balıklama daldı.
Son iki yılın enflasyon ve dövizdeki yükselişi konut fiyatlarını patlattı.
Şehirde konut almaya parası yetmeyen vatandaşlar da çaresizlikten,nasıl ucuz konut sahibi olurum arayışına girdiler. Özellikle imarsız arsa alıp,üzerine prefabrik ev yapma fikri büyük bir dargelirli kitlenin hedefi oldu.
Hedef kitle küçük tasarruf sahipleri
Eskiden bu tip konularda emlakçılara koşan yada emlak sitelerindeki ilanları kovalayan kişiler,son dönemde sosyal medya sitelerindeki ''sponsorlu reklamlar '' olarak karşılarına çıkan sözde fırsat ilanlarını veren arsa+konut pazarlama hesaplarının takipçisi oldular.
Sosyal medyada mantar gibi çoğalan doğa arazisi pazarlamacıları '' muhteşem hayat '' vaadleriyle kontrolsüz,denetimsiz gayriyasal pazarlama yöntemleriyle, insanların umudunu minicik minicik bölerek ,misli misli fiyatlara sattıkları arsa,tarla ve arazilerle büyük bir paralar kazanıyorlar.
Yine büyük bir vurgun sistemini Aziz Nesin'in ' dur bakalım ne olacak ' hikayesi şeklinde izliyoruz.
Bu kapsamda yatırımcılar dikkatini arsa piyasasına çevirdiler.
Bazı istisna projeler bu sektöre değer kazandırmaya çalışırken ,birçok proje başta çevre kirliliği ve orman yangını şikayetleriyle birçok davaya konu olmaya devam ediyor.
Birçok projede arsa alıp Tiny House yaptıranlar maalesef beklentilerinin de karşılanmaması ve yerel yönetimlerin baskıları ile sorun yaşamaya devam ediyor.
Şikayetler,yasaklamalar ve yargı kararları,arsa firmalarnı bir durgunluk ve belirsizlik sürecine soktu.
Birçok valilik ve belediyenin yasaklamaları ile büyük bir insan topluluğu rüyadan uyandı, Tiny House yaptırmaktan ve doğa yaşamı sevdasından vazgeçtiler. Haraç mezat fiyatlarına satın aldıkları Tiny House evleri sattılar .
Henüz arsa üzerine Tiny House yapmayan birçok kişi, aldıkları arsa sertifikası veya küçük hisseli tapularını ne satabiliyor nede kullanabiliyorlar. Ellerinde kalan,değersiz küçücük tarla hisslerini ilerde çocuklarına,torunlarına miras bırakmak için çaresizce saklamaya başladılar.
Tiny House arazi sektörünün çevresel ve hukuki sorunlarından dolayı yavaşlamasıyla kolay para için yeni bir kulvar arayan,sözde yeni nesil Arsa Firmaları olarak '' Jetpa Maldivler '' ''Çiftlikbank '' tarzı vurgun modelleriyle ortaya çıktılar.
Küçük rakamlarla arsa ve ev vaadi .
Özellikle genç ve ortayaşlı kitleyi hedeflediler. Şehirli,orta gelirli bir kesimin ilgisini çekecek,yeni bir '' hayal ürünü'' vurgun modelini piyasaya çıkardılar.
Gayrimenkul piyasasına '' yeni nesil '' olarak kendilerini tanıtan,sözde alternatif arsa yatırımları pazarlayan bazı firmalar bunu adeta dolandırıcılık yöntemine çevirdiler.
İnternet çağında artık dolandırıcılık şekilleri farklı modellerle dijital çalışıyor.
Instagram ,Facebook, Twitter X gibi sosyal medya sitelerinde Tiny House arsası, hoby bahçeleri , tarla parselleri ilanları derken , şimdi de gerçekleşmesi mümkün olmayan konut garantili arsa hissesi ilanları ve yalan vaatlaer ile piyasaya girdiler.
Özellikle instagram,Facebook Twitter X gibi mecraların reklamlarının denetimsiz olmasından yararlanan kontrolsuz '' hayal satan odaklar '' mecraları çok profesyonelce kullanıyorlar .
Özel tasarlattıkları hormonlu ilanlara ,satılacak yerlerin resimlerini koymak yerine, tamamen aldatıcı görsellerle sözde uygun fiyatlı rakamları ekleyip vatandaşları dolandırıyorlar.
Aynı Çiftlikbank olayında hayvancılık sektörüne yatırım yaptığını ,çiftliğe hissedar olduğunu, inek aldığını zanneden binlerce '' saadet zinciri '' madurunun çeşitli reklamlarla,tanıtım etkinliklerindeki vaadlerle ile dolandırıldığı gibi.
30 yıl önce iletişimin kısıtlı olduğu dönemlerde sahtekar emlakçılar dağ başındaki tarlayı deniz kenarı diye satarlardı.Günümüzde de bunun çok çeşitli örnekleri türemeye başladı. Vatandaşların küçücük bir arsa hissesi,tarla payı,hak sertifikası adı altında dolandırılıyor.
Küçük bir toprak parçası satın alarak bir süreçte çok çok değer kazanma potansiyeline sahip varlık elde etme isteği günümüzde yeni Çiftlik Bank vakalarını görmeye devam edeceğimizi gösteriyor.
Güzel animasyon resimli sahte ilanlarla,yalan vaatlerle konut ve arsa dolandırıcılığında çağ atlatıyorlar. Hemde çok kolay. Ofislerde çalışan beyaz yakalı gençler ne sattıklarının farkında olmadan suça aracılık ediyorlar, bunları uyaran da yok.
Bu gibi vurguncu ofislerde çalışan gençler,bu vurgun işini ikna kabiliyetleriyle farkında olmadan çok çok iyi yapıyorlar .İnovatif dolandırıcılığın en marka isimleri olan Jet Fadıl,Tosuncuk Mehmet,Thodex Fatih böyle gençleri kullanarak vurgun yaptılar.
Dikkat,Bu işin kokusu yayılmaya başladı.Hayal tacirleri bu defa karşınıza ''yeni nesil arsa satıcısı '' olarak çıkıyorlar. İstanbul'un çeperlerinden Marmara sahillerine, Ege'den Akdeniz'e ve daha uzaklara taa Kıbrıs'a kadar bu koku yayılıyor.
Bu yazıyı '' yangın başlamadan binanın merdiven boşluğunda aldığınız hafif bir yanık kokusu '' olarak algılamanızı isterim. Yakın zamanda konuyla ilgili haberler göreceksiniz. Umarım hepberaber uyanık kalarak bu '' arsa vurgunu '' yangınını daha da büyümeden söndüreceğiz.
Yalanın şehvetine kapılmayın ,paranızı kaptırmayın.
Mutlu Demirdelen