Güzel ülkemiz için yazıyoruz - KIBRIS SU BEKLERKEN SU DENİZE AKIYOR ( 1 ) Şeffaf Gazete
http://seffafgazete.com/yazarlar/Mutlu-Demirdelen/26910/kibris-su-beklerken-su-denize-akiyor--1-

 

Mutlu Demirdelen

Mutlu Demirdelen
KIBRIS SU BEKLERKEN SU DENİZE AKIYOR ( 1 )
11 Ocak 2016, 16:00

 

KKTC’deki su yönetimi konusunda Türkiye neden çok ısrarcı?

Kalyon İnşaat ve DSİ neden ön plana çıktı ?

Hibe olacağı en baştan açıklanan suyun yönetimine Kıbrıslı Türkler neden ulaşamıyor ?

UBP iktidarı su yönetimi sözleşmesini okumadan mı imzaladı ?

Var olan KKTC doğal su kaynakları neden Türkiye’den gidecek suyun içine katıldı?

Dünyada kendi su kaynaklarını başka bir şirkete devreden devlet var mı?

image

Arkası bitmeyen SU soruları 42 yıllık Kıbrıs sorununun önüne geçti.

KKTC’ye su götürülmesi projesi tamamlandı ancak kriz bitmedi. İşletmeyi kimin yapacağı hâlâ belirsizliğini korurken, KKTC hükümetinin büyük ortağı CTP ve belediyeler isyan bayrağını açtı..CTP  kasa bomboş olmasına rağmen tc yetkilisi Yardım heyetine ,Türkiye bürokratlarına direniyor

BU İŞİ '' KALYON İNŞAAT' YAPACAK '' DAYATMASI İLE BAŞLADI

Ortaya çıkan ‘işletme krizi’, KKTC’de koalisyon hükümeti ortaklarını da karşı karşıya getirdi. Hükümetin bir kanadı suyun yap-işlet-devret yöntemiyle özelleştirmesine karşı çıkarken, diğer ortak Türkiye merkezli bir işletim sistemine göbeğinden bağlı şekilde destek veriyor.

Su yönetimi konusunda KKTC ikiye bölünmüş durumda.

İktidar’daki Sosyalist Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin karşı çıktığı, küçük koalisyon ortağı Ulusal Birlik Partisi’nin evet dediği su yönetimi krizi KKTC’de neredeyse 42 yıllık çözüm sürecinin önüne geçerek birinci gündem maddesi oldu.

Yapılan tartışmalarda sol siyaset ve sendikalar özelleştirmenin olumsuz olacağını bu konunun Kıbrıs Türküne sosyal ve ekonomik olarak bir baskı aracı olacağını içinde belediyelerin de olacağı KKTC’li iş adamlarının da sermayesi ile kurulacak özerk bir yönetiminde olmasını öne sürüyorlar.

Buna ilave olarak içinde UBP li  bazı milletvekillerinin ,bağımsız ‘Su Kurulu’  ile etkin denetim kurulması ile başarılacağı görüşü var,fakat bu görüş UBP nin içinde çok ses çıkaramadı..

KKTC hükümeti halkın özelleştirmeye sıcak bakmadığı, su vanasının kapitalist mantıkla işletilmesinin sosyo–ekonomik ve konjoktürel olarak siyası zararları olur gerekçesiyle hayır diyor.

 Suyun yönetilm krizi Türkiye ve KKTC arasındaki mali protokolü de tıkadı. 

Asrın Suyu’ denilen Kıbrıs adasına bağlanan boru ile yollanması gereken su KKTC hükümeti ve halkın büyük çoğunluğu Kalyon İnşaat & DSİ ve yabancı bir güce hayır dediği için kriz oluşturdu ve hala devam etmekte.

Beştepe Sarayı ve Ak Parti hükümeti o kadar öfkeli ki; “Haddine mi düşmüş yavru vatanın emirlere karşı gelmesi!” refleksi ile adeta çıldırmış durumda.

KKTC Maliye Bakanlığı, Türkiye ile mali protokol imzalanmadığı için memur ve emeklilere 13. maaşları ödeyemiyor.,sendikalar ve maaş bekleyenler Ocak 26 için son tarih veriyor.,eylemler başlayabilir.

Daha vahimi ise iki aydır Türk hükümetinin emri ile Anamur’dan giden su Akdeniz’e KKTC yönetimini cezalandırırcasına boşa akıtılıyor.

KKTC de ekonomi Türkiye’ye o kadar bağlı ki, geçtiğimiz günlerde aylarca Türkiye’den gelecek parayı bekleyen, ürün bedeli alacaklısı KKTC’li tarım üreticisine protokol imzalanmayınca güç bela denkleştirilip %50 ödeme yapıldı.. 

Müzakereleri gölgede bırakan Su ve Para konusu Rum kesiminden takip ediliyor.

 

KKTC Maliye Bakanı Birikim Özgür, Mali Yardım ekonomik protokollerin Türkiye ile imzalanmasının geciktiğini KKTC Başbakanlık, Maliye ve Ekonomi Bakanlıkları müsteşarlarının konuyla ilgili Ankara’da görüşmelerde bulunduklarını belirtip, “En geç Aralık ayı içerisinde bu program imzalanacak.” demişti, bunu diyen KKTC maliye bakanı. Yazımı yazdığım tarih Ocak ayının 11. günü.Kıbrıs Rum kesimi bu hengameli süreci yakın takipte.

Bu su  fırtınası içinde Mustafa Akıncı hiç memnun değil.Anlı şanlı açılışın yapılıp Rumlara da bu su yeter ,barış suyu olur diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan suyun denize aktığını biliyor olsa gerek.

Benim bilgilerim ve görürüşüm  ' Saray  Bürokrasisi '' Yardım heyeti' 'Lefkoşa Elçiliği' el birliği ile KKTC  iktidarını biirme kararında..

Birikim Özgür’ün “Bunun imzalanmaması demek KKTC’nin neredeyse batması anlamına gelecek.” demesi KKTC açısından olayın ne kadar vahim olduğunun göstergesidir.

Aslında Kıbrıs Türk halkı bunu fazla bilmese de siyasal başarısını yardım politikası ile yakalamış Saray + Ak Parti hükümeti bu ideolojinin Kıbrıs Türkü karşısında gördüğü direnci, geri tepmeyi kabullenmeyip Putin'vari bir güç gösterisi ile dediğini yaptırma yoluna gitmesi olayı başka mecralara, bir duygusal kopuşa doğru sürüklemekte.  ( Devamı gelecek )

Mutlu  Demirdelen 

Şeffaf Gazete.com