Geçtiğimiz günlerde Bodrumdaydım, her zaman bir Bodrum hayranı ve müdavimi olduğumu yazarım ve sadece yazın deniz güneş değil kış dönemi ile de Bodrum sevenine her zaman güzeldir derim.
 

Geleneksel Bitez mandalina festivali vardı, büyük meşakkatle üretilen Bodrum  mandalinası, turizmin vahşi gücüne karşı koymaya çalışan bodrum mandalina üreticisi köylünün festivali için oradaydım.
 

Bodrum toprağı, turizm ve konutlaşmanın da verdiği gaz ile neredeyse yüz binlerce dolarlarla konuşulan arsa parselleri ulaşmış,Bodrum yarımadasının incisi aydın köylünün Bitez’i mandalina üreticem diye onur ile direniyor.
 

Festival  yerel kaynaklarla mütevazı yöre halkının katkısı ile yapılan bir organizasyondu.
Bölgeye Turizm gelmeden önceki 30 yılın bir kısa hikâyesi gibiydi Mandalina’nın bahçelerden toplanarak, elde çakılan kasalara dizilerek  develer ile taşınması gerçekten etkileyici ve şehirde marketten alıp tükettiğimiz mandalinanın  değerini  iyi anlatan bir gün oldu.
 

Şunu belirtmeliyim ki Bodrum Bitez mandalina bahçeleri  bu gidiş ile tükenmeye mahkûm görülüyor. Çünkü bahçelerde ağaçlar mandalina dolu ve ürün ağaçta kalmış satılmıyor. Bu tabi ki bu kadar uğraş birde ürünü satama, eh her bahçeye de en az 10 villa falan yapılacağı gerçeği de varken biraz zor dayanması bu bahçelerin.
Üstüne üstelik birde   YEDİGÜN  gibi dev firmaların ‘Bodrum mandalinası ‘adını kullanarak meşrubat üretmesi sadece bunun reklamı için  oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ’a ve TV lere basına ödenen reklam bütçesinin birazı köylüye gitse sorun kalmayacak.

Birde can acıtan bir durum YEDİGÜN ün  ilk parti aromasını Bodrum mandalinasından yapıp satışlar tavan yapınca  diğer partilerin  aromasını hakiki Bodrum mandalinasından değil de  Brezilya’dan temin etmesi  Bodrumlu üreticinin canını burnuna getirmiş durumda.
Bir mahkemelik durumu da var şu an ama bazı aracıların ya Bodrumun reklamı oluyor boş verin demesini şu an  Bodrum’lu yememiş durumda.

Hatta Migros Tansaş Kipa gibi dev marketler bile Bodrum’da milyarlar kazanmasına rağmen Bodrum mandalinası satmamaları başka bir konu.
Siz dev marketler ve içecek şirketleri tamam bakkalları marketlere savaş açtınız bitirdiniz de bari köylüyle üretici ile uğraşmayın iş yaptığınız bu bölgede üreticiye destek olun destek.
 Bölgenin adını kullanıp  ‘Yedigün Bodrum mandalina gazozu’ diye gazoz satarsanız, benim gibi marketten bu ürünü alan milyonlarca tüketiciyi sahtekârca kandırmaktan utanmayan marka haline dönüşürsünüz.

Yedigün bu reklamlarla tüketicisini kandırmış, Bodrumlu üretici köylü mandalina dallarda kaldı diyor ama onlar milyonlarca şişeyi Brezilya'dan aldıkları mandalina aromasından yapıp sahtekarlık yapıyorlar diye dava etmişler.

Bitez belediye başkanının İbrahim Çömez'in  başarısızlığı ayrı bir olay oysa büyük umutlar ile gelmişti Başkanlığa tamam üreticilikten gelmesin iyide kasa çakıyorsun başkan ama artık bunu hatırlayıp Festivallerde İstanbul sosyetesi ile değil de gerçekten Bitez üreticisi ile kenetlenmeniz lazım. Bu mandalinanın bahçeden bir an önce nasıl kalkacağını düşünmeniz ve çare üretmeniz lazım.

Geçen yıl Yalı girişinede iş makinaları mayıs sonunda kazı yapıyordu hatırlarsınız sadece köylü değil Turizmcide sizden memnun değil

Sayın İbrahim Çimen sizi kişilik olarak seviyorlar ,partinizi seviyorlar ama icraatlarınızdan büyük memnuniyetsizlik var bizden söylemesi.

Mutlu Demirdelen / ŞEFFAF GAZETE