Güzel ülkemiz için yazıyoruz - İRAN DEVRİMİNİN 40.YILI - Nevşin Mengü Şeffaf Gazete
http://seffafgazete.com/yazarlar/KONUK-KOLTUGU/33545/iran-devriminin-40yili--nevsin-mengu

 

KONUK KOLTUĞU

KONUK KOLTUĞU
İRAN DEVRİMİNİN 40.YILI - Nevşin Mengü
5 Şubat 2019, 21:24
 
 
İran devrimi 40. Yılını devirdi. Sosyal medyada İranlılar devrime ait anılarını paylaşıyor. Gazeteci Areş Kerami, anısını twitter’da aktarmış.
 
“Babama İslamcı bir arkadaşı, Rafsancani ılımlı biri, beraber çalışmak için eğitimli birilerini arıyor, gel seni Rafsancani ile tanıştırayım dedi. Babamın cevabı, hayatta gelip tanışmam, mollalar iktidarda 6 aydan fazla dayanamaz, oldu. İslamcı arkadaşı, olur mu imam (Humeyni) bize en az 20 yıl garanti verdi’ diye cevap verdi.” 
 
İran Devrimi 20 yılı devireli bir 20 yıl daha oldu.
 
Bir başka İranlı kadın Areş Kerami’ye twitter’dan yanıt vermiş. “Benim babam da tamamen aynı cümleyi kullandı. 6 ay dayanamazlar dedi. En son Humeyni’nin televizyonda, ‘Yıllar sonra İran’a dönüyorsunuz neler hissediyorsunuz’, sorusuna ‘hiç bir şey’ yanıtını verdikten sonra, babam sinirlendi, evde televizyonu bir daha açtırmadı.”
 
DEVRİMDEN SONRA İLK SANDIKLAR CAMİLERE KURULDU
 
Devrim Şah’a karşı yapıldı. Şah’a karşı ayaklananlar arasında komünistler, liberaller ve İslamcılar vardı, devrim sürecinin sonunda İslamcılar baskın çıktı. Şah’ın İran’dan ayrılışı sonrası yapılan sözde seçimlerde, başı açık kadınların, laik erkeklerin oy vermesini önlemek için sandıklar camilere kuruldu. İslamcı siyaset adım adım kurumsallaştı. Bugün seçime katılabilecek olan adaylara yarısı mollalardan oluşan Anayasayı Koruyucular Konseyi karar veriyor. 
 
image
 
Devrimin dönüm noktası Fransa’da sürgünde bulunan Humeyni’nin İran’a gelişi oldu.
 
Humeyni Air France uçağında havadayken bir gazeteci, Humeyni’ye “Yıllar sonra ülkenize dönüyorsunuz ne hissediyorsunuz?” diye sordu, Humeyni “Hiç bir şey!” diye cevap verdi. İran rejiminin bir özeti varsa o da bu cümledir. Hissiz, sevgisiz, kalpsiz bir adam, sevgisiz, katı, yasakçı bir rejim.
 
Devrimden sonra İran’ın tüm enerji kaynakları devletleştirildi.
 
Amerikan ve İngiliz şirketleriyle tüm anlaşmalar feshedildi. Ama bu kaynaklar vatandaşlara aktarılmıyor. Kaynaklar Humeyni’nin selefi Hamaney, yakın ekibi ve Devrim Muhafızlarının kontrolünde. İş yok, iş varsa da kazançlar çok düşük, kamuya ait fabrikalarda işçi maaşları ödenmiyor. Rejime sorsanız bu durumun nedeni ambargolar. Yalan söylüyorlar. İran’a yönelik hiç bir ambargo olmasa da, insanlar bolluk içinde yaşamaz. İran bir sosyal devlet değil. Devlet yoksullara genellikle Şehit yakınlarıyla yardımlaşma derneği gibi hayli politize ve devrim muhafızlarının kontrolündeki dernekler aracılığıyla yardım ediyor. Rejimin sevmediği insanlar bu sadaka sisteminden faydalanıyor. Rejime yakın olmayan insanların kamuda ve çoğu zaman özel sektörde iş bulma imkânız yok. Rejimin istemediği bir işyerinin İran’da var olabilme şansı yok.
 
image
 
REJİMİ SARSARSA BAŞ ÖRTÜSÜ SARSAR
 
Hayat kadınlar için hayli zor. Bir yandan İslam polisi habire elleri sopalı kadınların tepesinde. Bir yandan da kendi üstlerine vazife bilen rejim yanlıları kadınları itip kakmayı kendileri marifet sanıyor. 2009’dan bu yana peyder pey başörtüsüne karşı kadınların gerçekleştirdiği eylemlerde artış var. 2017’de başlayan beyaz çarşamba eylemlerine destek büyüyor. Kadınlar kamuya açık yerlerde başörtüsüz geziyorlar. Genellikle bu kadınlar rejim yanlısı kadın ve erkekler tarafında sözlü ve fiziksel saldırıya uğruyor, bazen çevredeki insanlar bu kadınlara destek veriyor.
 
40 yıl önce zorla başörtüsüne sokulan kadınlar, başörtüsünden çıkma mücadelesi veriyor.Başörtüsü rejimin sembolü, o nedenle kadınların işi zor
 
Avrupa Birliği İran ile amerikan ambargosunu aşmak için yeni bir mekanizma kurdu. AB buna gerekçe olarak, İran’ın nükleer anlaşmanın şartlarına uymasını gösteriyor. Yani nükleer silah üretmiyor diye baskıcı İran rejimi AB tarafından ödüllendiriliyor. Hani AB’nin prensipleri, hani sokakta itilip kakılan İran kadının hakları.
 
Baskıcı rejimler, totaliter rejimler, uluslararası baskı olmadan düşmez. Hiç bir zorba, kendi kendine kenara çekilmez. Zorbalar havuçla değil, sopayla iner. Bu durumda özgürlükler bahane, ticaret şahane diyen AB aslında kendinden utanmalıdır.
 
Nevşin Mengü - BİRGÜN