Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
BÜYÜLÜ ÜLKE FAS '' 1 ''
BÜYÜLÜ ÜLKE FAS '' 1 ''
Kış için iyi bir seçim olacağını düşünmüştük, yanılmamışız. Berberiler ile Arapların iç içe yaşadıkları ilginç bir ülke…
24 Şubat 2014, 13:55

 

Kış için iyi bir seçim olacağını düşünmüştük, yanılmamışız. Berberiler ile Arapların iç içe yaşadıkları ilginç bir ülke…

Filmlerdeki dar sokaklar, iki kişinin zor geçtiği mahalleler ve bu sokakların taşımacılık işini ifa eden atlar/eşekler… Zaman tüneline girmiş gibi oluyorsunuz, büyüleniyorsunuz adeta… Afrika’nın Avrupa’ya en yakın bölgesi…  Arap ve Berberilerden önce İspanyol, Portekiz ve Fransız’a da ev sahipliği yapan bu ülkede ilginç bir kültürel mozaik oluşmuş. 12.yy da Berberi Köyü olan Kazablanka’ya 16.yy da Portekizliler çapa atmış. Bastırılmış sayısız hikayesi olduğuna inandığımız ülkedeyiz… Batıdan çalmış ama doğulu kalmış bir ülkede…

İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Fas’a uçak yolculuğumuz beş buçuk saat sürüyor. THY Kazablanca’ya uçtuğu için, ilk gece Kazablanca’da kalacağız.  Yerel saatle 15.00 gibi havaalanından çıktıktan sonra şehir turumuz başlıyor.

Çöllü, develi tipik Afrika ülkesi bekleyenlerin hayal kırıklığına uğradığını söyleyelim. Yemyeşil, tertemiz bir kent burası… Öğreniyoruz ki buna sebep Atlas Dağları. Çölün kumunun buraya gelmesine engel olan dağlar, ülkedeki iklimin de müsebbibi. Tam bir Akdeniz iklimi mevcut Fas’ta… Kıbrıs’la aynı desek yeri var…

Rehberimizin anlattığına göre Fas’a Fas diyen sadece Türkler. Batı Morocco/Moroc derken, Faslılar kendilerine “El Mağrıbi” diyor. Yani “en batıdaki…” Bizim Fas dememizde Osmanlı zamanında kullanılan feslerin Fas’tan gelmesi. Aradan geçen yüzyıllar bu gerçeği değiştirmemiş. Fas hala daha fesli… Fas’ın nüfusu 35 milyon. Yönetim şekli meşruti monarşi. Hem krallık, hem parlamento var Fas’ta…

image

KRALA SEVGİ SELİ

Fas Kralı 6. Muhammed iki çocuklu genç, güleryüzlü bir kral. Klasik kral tiplemesinden çok uzak olduğundan olsa gerek halk tarafından çok seviliyor. Güzel eşi Selma ile modern bir yaşam tarzı sergileyen 6. Muhammed’in fotoğrafları tüm ülkeyi süslüyor. Hemen hemen her dükkanda ve her evde kralın fotoğrafları asılı. 1999 yılında tahta çıkan Kralın çok iyi bir hukukçu olduğu söyleniyor.

image

İKİ YILDIR HALK SEÇİYOR

 Fas’ta Başbakan iki yıl öncesine kadar Kral tarafından seçiliyormuş. İki yıldır bu görev halka verilmiş. Bunun, Arap Baharıyla ilgisi olup olmadığını sorduğumda, “büyük ihtimalle…” yanıtı alıyorum. Zira 2012 yılında başlayan Arap baharında Fas halkı da sokaklara dökülmüş. Demokratik bir şekilde eylem yapan hiçbir Faslı şiddet görmediği gibi, dükkânları yağmalayan bazı gruplara ses bile çıkarılmamış. Yağmadan zarar görenlerin zararları kralın emriyle tazmin edilmiş. Birkaç gün sonra yağmacılar evlerinden toplanarak hakim karşısına çıkarılmış. Kral yargı sürecini canlı yayınla tüm Fas halkına izletmiş. Arap baharını teğet geçen Fas’ın bunu Kral 6. Muhammed’in demokrat yapısına borçlu olduğu anlatılıyor.

image

PÜRDİKKAT KRALI İZLİYORLAR

Otel lobisinde arkadaşlarımızın yaşadığı bir olay Fas halkının krala olan bağlılık ve hayranlıklarını ortaya koyuyor. Anlatılana göre televizyonda kralla ilgili bir haber okunurken sesten rahatsız olan arkadaşlarımız sesin kısılmasını ister. Bunun üzerine, otelde kalan Faslılar ise hemen müdahale eder, sesin kısılmasına engel olur. Ne zaman spiker başka habere geçer, kendileri kısar televizyonun sesini…

OKYANUSUN ÜZERİNDE BİR ŞAHASER

Şehirde ilk olarak İkinci Hasan Camiine gidiyoruz. Okyanus kıyısında Kazablanka’nın en önemli yapısı Hasan 2 Camii, Mekke’den sonra dünyanın en büyük camiiymiş. Kral 2. Hasan’ın bir rüyası üzerine yapımına başlanan bu muhteşem cami, Atlantik Okyanusunun üzerine inşa edilmiş. Yani camiinin büyük bir kısmı doldurma zemin üzerinde. 1980 yılında yapımına başlanan cami, sekiz yılda tamamlanmış. Aynı anda 100 bin kişinin namaz kılabildiği ve çok ince bir işçiliğin ürünü olan Hasan 2 Camiinin üzeri açılabilir konumda. Caminin içinde, kraliyet ailesinin namaz kıldığı ayrı bir bölüm olduğunu öğreniyoruz. Anlatılanlara göre, ayrı kapıdan camiye giren aile, altta okyanusun göründüğü camlı bir bölme üzerinde namaz kılıyor.

MÜSLÜMANLAR PARASIZ GİREBİLİYOR

Dünyanın en uzun minareli camii olma özelliği taşıyan İkinci Hasan Camiini Müslümanlar ücretsiz, gayrimüslimler ise para ödeyerek gezebiliyor. Okyanusun sesini dinleyerek ibadet edebileceğiniz camii, Kazablanka’nın kesinlikle görülmesi gereken yerlerinden.

İLK ŞOK

Ama, camiinin tuvaletine girince bir şok yaşıyoruz. Tuvaletlerde tuvalet kağıdı yok. Temizlik suyla yapılıyor ancak işin kötüsü tuvalette sabun da yok. Bir ilginçlik daha, abdest almak için çeşmeden küçük taslara su doldurmaları. Abdest alınan yerde yüzlerce tas var… Niçin akan sudan kolayca abdest almadıklarını, tastan zorlanarak su dökmelerinin nasıl bir anlamı olduğunu idrak edemiyorum. O yüzden de bana uzatılan tası reddedip, akan suda abdest alıyorum. Tuhaf tuhaf bakıyorlar, umursamıyorum. Camiden çıkınca ilk işimiz ıslak mendil ve peçete almak oluyor. Akıllılık etmişiz zira Fas’taki umum tuvaletlerin çoğunda tuvalet kağıdı yok.image

CORNİCH’DE NANE ÇAYI…

İkinci Hasan Camiinin ardından Fas’ın Cote d’Azur’u sayılan, Okyanus kıyısındaki, Cornich’e geliyoruz. Cornich dediğimiz, bildiğiniz Kordonboyu. Kazablanca’nın da en nezih yerleşim yeri. Etraftaki cellabilileri saymazsanız bir Avrupa ülkesinde olduğunuzu düşünebileceğiniz Cornich’teki bir kafede içtiğimiz nane çayı, Fas’ta olduğumuzu fısıldıyor bize… Şehirde biraz daha tur attıktan sonra otelimize gidiyoruz.

****

RİCKS’İN BARINA YOLCULUK

Otelimiz şehrin içinde, kendi ülkemizden de tanıdığımız bir otel. Fas’taki ilk tajinimizi otelimizde yedikten ve aşçıdan tarifini aldıktan sonra yorgun olmamıza rağmen dışarı çıkıyoruz. (Fas’ın geleneksel yemekleri tajin ve kuskusu anlatacağız.) Zira ünlü Casablanca filminin geçtiği bara gitmek niyetindeyiz. Tamam, filmin Kazablanka’da çekilmediğini, Ricks’in barının Amerika’da bir plato olduğunu biliyoruz ama canlandırma da olsa, turistik bir atraksiyon da olsa o havayı solumak güzel.

Bize barın Hyatt Regency otel’de olduğunu söyledikleri için, taksiye 20 dirhem vererek Hyatt’a gidiyoruz. (Laf açılmışken belirtelim, Fas’ın para birimi dirhem. Bir Euro 10 dirheme, 1 TL ise 3 dirheme tekabül ediyor aşağı yukarı. Bir litre benzin ise 20 dirhem, yani 6 TL.) Ne var ki Hyatt Otel’in içindeki bar gayet modern tarzda döşenmiş. Filmden izler arıyoruz, yok. Şahane bir dekorasyon, uyumlu renkler, güzel bir ambiyans ama burada Sam’in “As Time Goes By"ı çalacak durumu yok… Bir görevliye soruyoruz, bize Ricks’in barını tarif ediyor.  Araştırınca öğreniyoruz ki, aslında Ricks’in barı, 1970'lerde, Casablanca adlı otelin içinde açılmış. Sonra otel yıkılmış, Hyatt Regency oteli olmuş. Barı bir süre koruduktan sonra modernleşmiş, nasıl olduysa Ricks’in barı başka yere taşınmış.

RİCKS’İN SALAŞ BARI, ELİT OLMUŞ

Taksici oraya da 20 dirheme götürüyor bizi… Ben filmdeki barı hayal ettiğim için şahane masalarda yemek yiyen güzel giysili insanları görünce şaşırıyorum. Beni geçmişe götüren sadece köşedeki koca bir kuyruklu piyano oluyor.

FRANSA’DA OLDUĞUNDAN DAHA FAZLA KAFE VAR

Kazablanka’da dikkatimizi çeken bir başka şey ise kafelerin çokluğu. Fransız etkisinin mutfak dahil her alanda hissedildiği ülkede, Fransa’da olduğundan daha fazla kafe olduğunu öğreniyoruz. Sömürge döneminin yoğun izleri bunlar… Bir hatırlatma, Kazablanka limanı, Afrika’nın en büyük limanı…

image

HİÇBİR ŞEY BEDAVA DEĞİL

Rehberimiz Fas’ın çok güvenli bir yer olmadığı konusunda uyarıyor, hiç kimsenin para almadan parmağını dahi kıpırdatmadığını söylüyor, haklı olduğunu görüyoruz. Yolda geçerken rastgele bir fotoğraf çekseniz hemen yakanıza yapışıyorlar. Başka bir yeri çektiğinizi söyleseniz de ikna olmaları zor.

Sabah erkenden Fes’e gitmek için yola koyuluyoruz. Yolumuzu uzatıp, Rabat ve Meknes’ten geçeceğiz. Fas’ın başkenti olan Rabat’ta, Hassan Kulesini v e Beşinci Muhammed’in anıt mezarını ziyaret ediyoruz. Kraliyet sarayını gezdikten sonra Bouregreg nehri ağzında kuru Udaya Kalesinde nane çayı molası veriyoruz. Tabi yanında Fas’a özgü tatlılarla

Yurdagül Beyoğlu

Şeffaf Gazete.com

 

 


DİĞER HABERLER

YAZARLAR

KONUK KOLTUĞU KONUK KOLTUĞU
 TÖREHAN ÇİFTİ DOKUNULMAZLIK PEŞİNDE
Engin Ertem Engin Ertem
 KENTSEL DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜN CAN SİMİTİ
Mutlu Demirdelen Mutlu Demirdelen
 İRANLI'NIN KKTC'Yİ SİNSİ İŞGAL GİRİŞİMİ
Cansu Aksoy Cansu Aksoy
 AİLE MAHKEMELERİNİN DİKKATİNE!
Av. Remzi Kazmaz Av. Remzi Kazmaz
 AKBELEN ORMANLARI VE PARİS İKLİM ANLAŞMASI
Süleyman Yıldız Süleyman  Yıldız
 AKLIM BOSNA'DA KALDI

SİTE ANKET

TÜRKİYE'DE EN BÜYÜK SORUN NEDİR ?








EN ÇOK OKUNANLAR