Güzel ülkemiz için yazıyoruz - YARIN NE OLUR ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ Şeffaf Gazete
http://www.seffafgazete.com/haberler/roportajlar/32332/yarin-ne-olur-onumuzu-goremiyoruz

 

YARIN NE OLUR ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ
YARIN NE OLUR ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ
Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu Sözcü'den Can Mumay'a konuştu.
15 Mart 2018, 16:03

 

Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu Sözcü'den Can Mumay'a konuştu.

İstanbul'daki kentsel dönüşüm çalışmalarından müteahhitlik mesleğinin bugünkü durumuna kadar pek çok çarpıcı açıklamada bulundu. Aşçıoğlu Türkiye Futbol Federasyonu'nundan neden istifa ettiğini de açıklarken Türk futbolunun adaletli bir yönetime ihtiyacı olduğunu söyledi.

Ne oldu da  ‘her önüne gelen' müteahhitlik yapmaya başladı?

Meslekte bazı insanlarımızın arabalarıyla yaşam tarzlarıyla çok öne çıkması etkili olmuş olabilir. Ve Türk müteahhitleri hep zengindir filmlerde ondan da etkilendiler galiba. Artık rüya bitti gerçek başladı. Bu anlamda insanların yapılarını bu işin ehli bu işi kendine meslek edinmiş bu işte kendini kanıtlamış insanlarla çalışması lazım. Her önüne gelenin bir miktar fazla para verenin arsasını yapmasının engellenmesi lazım. Müşterilerin buna dikkat etmesini öneriyorum.

asciiiii22
 

Bir röportajınızda çürük elmalar ayıklanacak dediniz, müteahhitlik mesleğin algısının bozulduğuna yönelik bir sitem mi vardı burada?

Avrupa'daki toplam inşaatçı sayısının 10 misli inşaatçı sadece Türkiye'de var. Saçınızı teslim ettiğiniz kuaförde bröve arıyorsunuz. Ailenizi teslim ettiğiniz insanda bir belge vizyon aramıyorsunuz. Bu yanlış bir duruş.
Ben ‘çürük elmalar ayıklanacak derken' bana Fikirtepe'deki durum sorulmuştu. Ben de dedim ki çürük elmalar düşecek. Bu mesleği bilen ve bilmeyen parası olan ve olmayan her meslek grubundan insan işi yapıyor. Devlet dairesinden emekli olmuş memurlar bile Bodrum da inşaat yapıyor. Bu herkesin yapabileceği bir meslek değildir. Yüzlerce kalemi uyum içinde çalıştırmazsanız o yapı çöker. Bunu anlatmaya çalıştım.

ascioglu-depo
 

Konut satışlarında bir durgunluk döneminde olduğumuz söyleniyor. Durgunluk olduğu senede rekor kırıldı? Neden?

 

Rekor şu… Bitmiş tapularını alan oldu. Yurt dışına satışlar oldu. Bir de meslektaşların sonradan mesleğe girenlerin gizli satışları oldu. Finansı düzeltmek adına satışları oldu. Talepten gelen bir şey değil.

Mesleğe başladığınız 70'lerdeki iş yapış biçimiyle bugünü kıyasladığınız zaman ne söylemek istersiniz?

70'ler başkaydı. Malzeme bulamıyordunuz çimento boya yok toplu iğne yok. O şartlarda inşaat yapmaya kalkıyordunuz. Alıcı da belli. Kibrit kutusu gibi inşaatlar yaptık. O koşullarda onlar yapılıyordu. Bugün o değil. Dünyanın en iyi otelleri, en kaliteli inşaatları da Türkiye'de az olsa da. Mesela Aşçıoğlu olarak konfor deyince akla gelebiliyoruz. Bu önemli. Dünyanın en büyük inşaat şirketlerinden DEAR ile ortak olmamız da bunu yansıtıyor.

Biz diyoruz ki dünya görüşü olan çok iyi firmalarımız var. Ama siz merdiven altıyla mücadele etmeye kalktığınız zaman gideri yok masrafı yok. Satış değerini düşük gösterebiliyor her türlü oyunu yapıyor. Mühendis çalıştırmıyor teknik adam yok yeteri kadar. İlgili bakanlık sizi onunla yarıştırıyor. Doğru da değil.

2018 için umut görüyorum patronlarda, en azından beyanatlar bu yönde. Siz 2018'i nasıl bekliyorsunuz?

Eskiden televizyonlara çıkardım şu olur bu olur derdim. Öyle bir döneme geldik ki artık siz kendi ülkenizle alakalı gelecekle ilgili bir kanaati söylerseniz çok doğru olmayabiliyor. Globalleşen dünyada Ortadoğu ve Türkiye üzerine oynanan oyunları da göz önüne alırsanız yarını göremiyorsunuz. Şu anda 2018-2019'la ilgili şöyle olur böyle olur dersem yanıltırım insanları.

İstanbul'un silüeti son yıllarda çok tartışılıyor. İstanbul sizin gözünüzde nasıl bir kent?

Türkiye İstanbul'a göre şekillenir. İstanbul ne yapıyorsa Türkiye onu taklit eder. Türkiye'de dünya ile yarışan kalitede yapılar yapalım. İstanbul'un bir kent sembolü yok. Hayalimdir bunu Sayın Cumhurbaşkanı'na da söyledim. New York'ta hürriyet heykeli var. Paris'te demirden yapılmış bir hurda var. Petronas binası Malezya'da Avustralya'da Sidney'deki bina var. Şehirler yapılarıyla bir simgedir. Ben diyorum ki Sivriada'ya bir anıt yapalım. İstanbul'a tekne ile 10 dakika mesafede. Buraya bir anıt yapılsa Atatürk olabilir FSM olsa mimari olsa. Gebze'den Silivri'ye kadar gören bir ada burası. Buraya bir ada yapılsa turizme açılsa seferler yapılsa gibi değişik ışıklandırma aklıma geldi. Işıklandırma iyi diyoruz. Moskova'yı görün o zaman. İki tane köprüyü ışıklandırmayla ben İstanbul'u ışıklandırdım demeyi kendime zul görürüm. Hiçbir şey bilmiyorsanız Moskova'ya gidin nasıl ışıklandırma olur görün. Şehrin yeniden yapılandırılması lazım. Uzman şirketler var bu konuda.

Peki ya kentsel dönüşüm…


Bir müteahhit olarak devletten beklentiniz ne?Bugünlerde kentsel dönüşüm adı altında toplantılar yapılıyor şovlar yapılıyor yalan. Kentsel dönüşüm dediğiniz şey ada bazında olur bina bazında olmaz. Yapısal dönüşüm var. Siz binayı iki kat veriyorsunuz. Bağdat Caddesi ne oldu? Durdu. Yüzde 85 müteahhit değil onlar tabiki mobilyacılar fasülyeciler bakkallar Bağdat Caddesi'ni bu hale getirdi.

KDV konusunu ilgili bakanlığın derhal çözmesi lazım. Bulgaristan'da 3 ayda alırsınız KDV iadenizi. Bu sorunumuzu çözün. İlk tapulardan tapu vergisi almayın ne alıcıdan ne satıcıdan. Arsa fiyatları İstanbul'da dört kat daha pahalı. Vatandaşın konut edinme ve sığınma hakkı var. Bu görev devletindir. Benim vatandaşımın evinde çocuklarını yetiştirdiği ortamlar uygun ortamlar değil. Bunları düzelteceksiniz ki geleceğinize yatırım yapmış olun. En büyük yatırım eğitimdir.

Vergilerin düşmesi lazım biz zengin olma derdinde değiliz. Zengin olsaydık parayı koyacak yerim olmazdı öyle bir durumum yok çok şükür. Ülkenin kalkınmışlığında bir anıt bırakmak derdim. Şu İstanbul'u turizm olarak hak ettiği yere taşımak, örnek şehir olarak taşımak. Mesela yürüyüş yapıyorum boğazda boğaz gecekondu dolu.

Alın Beşiktaş'tan Sarıyer'e kadar her iki yakada 1000 tane gecekondu var. Kayaların üzerinde her yer. Bunları temizlemek çocuk oyuncağı. Bir karara bakar. Ben vatandaşı mağdur edelim demiyorum. 20 metrekareden iki kat 6 çocuk yaşıyor o evlerde. Sağlıksız. Türkiye'ye de yazık. Çocuklara da yazık. Daha konforsu yerde yaşatmak. Kirli görüntüden kurtakmak gibi bir göreviniz var. Alın orayı yeşil alan yapın.

ascioglu-2-depo
 

Türk futbolundaki yönetici profilinde şöyle bir algı var. Varlıklı iş adamları kulüpleri yönetiyorlar. Kulüpler profesyonel yönetilmiyor. Buna katılır mısınız?

Katılmıyorum. Futbolcu ne yapar çocuk yaşta kulübe girer amatör olur profesyonel olur milli sporcu olur sonra hoca olur. Ondan sonra televizyonda yorumcu olur. Bütün kariyeri bu. İş adamına gelince, iş adamı çocukluktan başlar bütün siyasetiyle mücadele eder toprakla mücadele eder. İş adamı başarılıysa binleri yönetmeye başlar. Milyar dolarları yönetmeye başlar. Arkadaşlar diyor ki neden iş adamları sporda yönetici olsun. Özelliği yönetmek. Siz şimdi topçuyu getirip federasyonda yönetici yaparsanız belki birkaç tane lazımdır ama fazlası olmaz.

Bu düşünce yanlıştır. Siz futboldan gelen birini yönetici yaptığınız zaman onun 30-40 futbolcu yönetmiştir en fazla kariyerinde. Ekonomik olarak maaşlıdır hala. Biz binlere 10 binlere milyonlara vergi vermek suretiyle istihdam yaratan iş yaratan biriyiz.


TFF Batık bir kurum mu?Yöneticilik ayrı şey hep yönetilerek gelen birinin nadiren görülebilir. Olur mu? Olmaz demiyorum. İhtimallere 5'se 95. Yönetim kurulunda başkan olmalıdır. Ama mevcut başkan gibi değil?
O da bir şey yönetmemiştir ki? Ne yönetti bugüne kadar. Ne iş yapmıştır. Çocukken yönetici oldu Beşiktaş kulübüne. Kulübü batırmıştır. Federasyon başkanı oldu onu da batırdı.

Maalesef doğru kişilerin elinde değil. Futbolla alakası olmayan futbolla ilgisi olmayan hedefi olmayan. Adaletli ve dürüst gibi bir düsturu olmayan bir anlayışla yönetiliyor. Bugün futbolda adalet. Ne derseniz deyin. Tesislerden sorumluydum ben. Büyük bir tesis yapılacak. Ben o tesise müdahale edemedim.

Ben Türk futbolunda Trabzonsporluyum ama Sarıyer sporluyum da

Ben işin amatöründen geliyorum. Uzun yıllardır bu işin içindeyim. Ben federasyona Trabzonspor'u temsil etmek için gitmedim. Futbol adil yönetilmiyor. Bunla mücadele ederken ‘bu işler ne böyle' dediğimde aman sus dendi. Diyorum ki şu gerekçelerle Trabzonspor'a toplamda 9 yıl ceza verdiniz. Aynı gerekçeler başka takımın da var ama vermiyorsunuz. Raporları görebilir miyim diyorum gösteremeyiz diyorlar.

Bir telefonla kararlar değişiyor. Hukuk işlerinde hukukçuların istifaları önden alınıyor. Senin elinde istifası varken istemediğin kararı verirse koyarsın istifayı işleme biter. Hüseyin Karaahmetoğlu PFDK Başkanı'nın istifası devreye kondu. Niye talimat verdiler yapmadı. Bu olacak iş mi? Bugün Türkiye futbolu dediğiniz zaman 80 milyonun 50 milyonunun sosyalleştiği güzellikler yaşadığı bir şovdur. Camiaları birbirine sıkı sarılmasını sağlamakla görevli olan federasyon bunların içine adaletsizlik sokarak kavga ortamı yaratıyor.

Üç konuda Türk futbolunun sorunlarını özetler misiniz?

Yıldırım Demirören'in görevden alınması gerekiyor.Türk futbolu adaletli hukukla yönetilmiyor.

Bir de gönlüm şunu ister. Şike sürecini kenara bırakıyorum. Hukuka herkes saygılı olmalı. Trabzon ve Fener'in taraftarlarının dört büyük kulübün taraftarlarının izlemesini çok ama çok arzu ederdim. Bu hayalle girdim ben.

Fatih Terim'in federasyonla alacak davası var. Ortada bir kontrat var. Sizin dava için yorumunuz nedir?

Bakın bunu ilk kez anlatıyorum size. TFF'nin bir oturuş biçimi var. Gidin görürsünüz kare şeklinde oturuyoruz. Yönetim karşılıklı oturur. İcra oturur solda sağda çalışanlar oturur çalışanlar müdürler orada hesap verirler ve çıkarlar. Protokol var. Fatih Terim'i yönetimin üstünde icranın en orta noktasına oturttu. Sen futbol direktörümüzü hocayı getirdin icranın oturduğu yere oturttun. İlk toplantıda olması gereken yere oturdu. Daha sonra ben oturmam orada dedi.Bakın Fatih Terim iyi hoca olduğu noktasında tartışılmaz üstünlüğü olan her takımın arzu ettiği bir hocadır. Milli takımda olduğu süre içinde başarısızdır. Fatih Hoca diğer kulüplerde başarılıydı çünkü yönetimi başarılıydı. İşi yapan değil, yaptırandır önemli olan. Fatih Terim'e TFF'nin direktörü müydü zannediyordunuz.

Demirören Türkiye Futbol Federasyon'nun her şeyini Terim'e ona sorardı. En ufak şeyde ‘hoca ne diyor' derdi. Başkanın üstünde bir kişi olarak konumlandırılmıştı.

Kebapçı Selahattin kavgası…

Nahoş bir olay yedek bir yönetim kurulu üyesi ile hoca kavga ediyor. Ben hocanın yaptığının 5 mislini yapardım. Olaydan sonra hoca ben istifa ediyorum diyor. Göndermiyor Demirören. Aradan 5 gün geçiyor görevine son veriliyor. Siz işten birini çıkarırsanız tazminatını ödersiniz. Yerden göğe kadar haklı Terim. Hatayı federasyon yapmadı. Hatayı Yıldırım Demirören yaptı.
Ne demişti zamanında? Kulüpleri yönetenler hatalarını kurumlara ve kulüplere ödettirmemeleri gerekiyor.

Can Mumay -SÖZCÜ