“ABD, FETÖ’yü Terör Örgütü İlan Ederse Binlerce Kişiyi Tutuklamak Zorunda Kalır”

ABD’deki Türk toplumunun ve Türkiye’deki okurların yakından tanıdığı başarılı gazeteci Razi Canikligil, kısa sürede en çok satanlar listesine giren “ABD Gizli Belgelerinde Fethullah Gülen” kitabı ile ilgili olarak  Turkishny.com ile bir röportaj yaptı

Razi Canikligil’in yaptığı açıklamalar ve kitabında geçen belgeler, FETÖ’nün ABD’deki yapılanması, okulları ve Fethullah Gülen’in kimler tarafından korunduğu ve iadesi konusunda daha önce basında yer almayan çok çarpıcı detaylar ortaya çıkarmakta.

Turkishny : Sayın Razi Canikligil öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkürler. Okurlarımıza kısaca kendinizden ve yazdığınız “ABD Gizli Belgelerinde Fethullah Gülen” kitabınızdan bahseder misiniz?

Razi Canikligil: Kitapta, Gülen’in Federal Mahkeme’de görülen Yeşil Kart davası sürecinde mahkemeye sunulan belgeler,  ABD hükümetinin günışığına çıkan Gülen hakkında hazırlattığı tek gizli rapor.  Senatör ve milletvekillerinin yazdıkları mektuplar. Ankara DGM’de yargılanmasına neden olan vaazları, Türkiye’de hakkında açılan dava ile ilgili ABD’deki ilk sorgulaması, CIA bağlantısı olup olmadığı, Fethullah Gülen’in iadesi ile ilişkili olarak FETÖ-İRA benzetmesi, Washington’daki kobşi faaliyetleri, Hillary Clinton ile ilişkileri,  seçim kampanyasına yaptıkları yardımlar, Türkiye’deki Amerikalı diplomatlar tarafından Gülen hakkında Washington’a geçilen WikiLeaks’e sızmış kriptolar, ABD’deki Gülen okullarının durumu, nasıl kuruldukları ve haklarındaki FBI soruşturmaları, ABD medyasındaki önemli Gülen haberleri, ABD Kongre Raporu ve düşünce kuruluşlarının hazırladıkları raporlar, 15 Temmuz sonrasında iade süreciyle ilgili gelişmeler, ve son olarak Türkiye ve ABD arasında imzalanan suçluların iadesi anlaşmasının nasıl işleyeceği hakkında yasal bilgiler yer alıyor.

Kitaptaki gizli ABD rapordan bazı bölümler şöyle;

“Bir ‘ruhani lider’ olarak Gülen’in karmaşık ve son derece özel olan birçok faaliyetlerine dikkat edilmelidir.”

“Gülen, bu hareketin günlük faaliyetlerini kontrol etmez, ancak etkisi her zaman hissedilmektedir ve kendisinin kurumsal politikayı yönlendirme ve doğrudan ve yine gizemli kapasitesi ile örgütün kontrolünü yansıtmaktadır. Gülen, uzun yıllardır artık kendisinin doğrudan doğruya kontrol etmediği bir örgüt kurmuştur.”

“Fethullah Gülen, Gülen Hareketini ve onun tesislerini oluşturmak ve korumak için kendi emrindeki alt kadroları aracılığıyla yönettiği önemli varlıklara sahiptir.

Tarafların (ABD Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İç Güvenlik Bakanlığı) elindeki kaynakların değerlendirilmesi, Gülen kurumlarını oluşturmak için büyük karmaşık mali ilişkileri işaret ediyor.”

“GÜLEN’İN TERÖRİST OLDUĞUNUN KANITI GÖSTERİLMEMİŞTİR”

“Türk yetkililerin laiklik yanlısı Türkiye hükümetini bir İslami rejim ile değiştirmek için benzer niyetleri iddia etmiş olmaları çözüm nitelikli değildir, çünkü Yasanın sadece burada ABD’de böyle bir eylemin niyeti ile ilgili olduğu görülmektedir ve eğer sadece böyle bir eylem Anayasayı yıkmak arayışı içindeki yasa ihlali olacaksa gerçekleşir.”

“Eğer Bay Gülen’in niyeti ABD veya Türkiye hükümetini devirmekse, kendisi bunu kâfi derecede saklamış ki, onun başvurusunu reddetmek için hiçbir kamu kaynağı kullanılamaz”

“Gülen’in terörist davranış içinde olduğu veya olacağının, bir terörist olacağı veya bir terörist grup ile ilgili olduğunun kanıtı USCIS’e gösterilmiş bulunmamaktadır. USCIS’in bu bölümü böyle bir bilgi olmaksızın reddetmeye gerekçe gösterebileceği henüz açık değildir.”

“Terörizm ile ilgili olarak hiçbir kanıtlanabilir bağlantılara sahip olduğu görülmemektedir. Bunu inkâr etme kararının tehlikeli bir politik konu olduğu görülmektedir. Benim konum ve bilgi seviyem ötesinde siyasi konular uyarınca uygun karar olabilir.

GÜLEN’İN REDDİ İÇİN 5 SEÇENEK

Raporun İngilizce orijinalinin bir kopyasının da yayınlandığı Razi Canikligil’in kitabında raportör Spaulding’in ABD hükümetinin önüne sunduğu 5 seçenek de sıralanıyor.

Birinci seçenek: “Kabul edilemezlik için belirtilen siyasi sebeplerden birini izlemek konusunda istekli olup olmadıklarını anlamak için Dışişleri Bakanına veya Adalet Bakanına yaklaşım.”

İkinci seçenekteki ifade ise şöyle yer alıyor: “Gerçek niyetinin şu anda tespit edilemediği, ancak öğretilerinin Amerikan anayasasını Şeriat yasası ile değiştirmek arayışı içinde olduğu ileri sürülen dünya çapında İslami bir örgütün lideri olan Bay Gülen’in başvurusu konusunda tümü ile ihtiyari bir karar vermek.”

Turkishny: Kitabınızda bahsi geçen belgelere nasıl ulaştınız? Kitabınızın yazım aşamasında ve yayınlanması sonrasında FETÖ üyeleri tarafından bir tepki ile karşılaştınız mı?

Razi Canikligil: Fethullah Gülen ile ilgili ilk yazım 2008 haziran ayında yayınlandı. O dönem Türk medyasında Gülen’in ABD’deki vizesi tartışılıyordu. Hangi vize ile kaldığının bilinmediği ifade ediliyordu. Ben de bunu araştırayım istedim. Ancak, Göçmenlik Bürosu (USCIS) bu tür özel bilgileri vermiyor. Bu yol kapalı olunca şansımı Federal Mahkeme kayıtlarında aradım. Arama sonucu Gülen’in o dönemki ABD İç Güvenlik Bakanı Michael Chertoff, FBI Direktörü ve USCIS aleyhine dava açtığını gördüm. Hatta, dava tam 13 ay önce açılmış ve kimsenin bundan haberi yoktu.  Binlerce sayfadan oluşan evraklar vardı. Hepsini alıp okudum ve haberi Hürriyet’e yazdım. Açıkça, Gülen Yeşil kart başvurusunda bulunduğu ve bu başvurunun yıllarca kasten bekletildiğini ve sonunda reddedildiğini, hatta temyiz bürosuna yaptığı başvurusunun da kabul görmediğini ileri sürerek federal mahkemede dava açmıştı. Gülen’in sunduğu belgeler arasında aralarında emekli CIA çalışanı, ABD’nin Ankara büyükelçisi ve çok sayıda Hristiyan ve Musevi dini liderden referans mektubu sunmuştu.

Bu haberleri özellikle ilk yazdığım 2008 ve 2009’lu yıllarda  Gülen medyasında şahsıma yönelik karalamalar, karakter suikastleri başlamıştı.  Ancak, kitap yayınlandıktan sonra hiçkimseden ne basından ne de sosyal medya üzerinden tek bir eleştiri bile almadım.   

Turkishny: Kitabınızın yayınlanması sonrası FETÖ üyeleri tarafından hedef alınmaktan ve can güvenliğinizden endişe etmiyor musunuz?

Razi Canikligil: Hayır böyle bir endişem yok. Kitaptaki herşey belgelere dayalı. Ben analizler yapmadım, komplo teorileri kurmadım.  Yazdıklarımın tamamı elimdeki belgelerin açıklamasıdır.  ABD federal mehkemelerinin işleyişi konusunda 26 yıllık tecrübelerime dayanarak sadece iade sürecine yönelik bazı analizlerim oldu. 

Turkishny : Kitabınızın araştırmaları sırasında FETÖ’nün ABD’deki yapılanmasına ilişkin karşılaştığınız en dikkat çekici husus nedir?

Razi Canikligil: En önemlisi ABD’nin sanıldığı gibi Gülen’i desteklemediği, arkasında ne CIA ne de Amerikalı siyasilerin bulunduğunu fark ettim.  Gizli USCIS raporunda ABD yönetiminin açıkça Gülen’in başvurusunu nasıl engelledikleri ortada. Hatta, başvurusunu 2 defa geri çevriyorlar. Buna rağmen Gülen Federal mahkeme’de açtığı davayı kazanıyor.  CIA’de sadece 6 yıl çalışmış emekli tek bir kişinin referans vermesi Türkiye’de CIA arkasında algısı yarattı. Ancak, Bu referans mektubu Gülen’in Yeşil kartı kazandığı Federal mahkemeye değil, reddedildiği USCIS’e verilmiş, buna rağmen mektup kabul görmemişti.  

Turkishny: Sizce FETÖ lideri Fethullah Gülen’i ABD’de hangi kurumlar ve kimler korumakta?

Razi Canikligil: ABD’de Gülen’i koruyan hiç bir kurum olduğuna inanmıyorum. Sadece Emekli CIA ajanı Graham Fuller gibi bazı kişilerin kendisine fikirler vermiş olabileceğini düşünüyorum. Musevi kurumlarıyla yakın ilişkiler içinde olduğunu farkettim. Gülen’i ABD’de koruyan ya da bundan sonra da koruyabilecek olan kurum sadece ABD Adli sistemi olabilir. Zaten, ABD yönetiminin itirazına rağmen federal mehkeme yeşil kart başvurusunun kabul edilmesini istemişti. Bu ülkede güçlü avukatlarınız varsa hukuk lehinize işleyebiliyor.

Turkishny: Sizce ABD’nin Fethullah Gülen’i koruması uzun vadede Türk Amerikan ilişkilerine nasıl yansıyacaktır?

Razi Canikligil: İlişkiler inişli çıkışlı olacaktır. Türk hükümetinin de ABD’nin Gülen’i korumadığını zaten bildiğini düşünüyorum. Eğer bilmiyorlarsa bu kitaptaki belgeleri okumalılar.

Turkishny: Gülen’in Türkiye’ye iade edilip edilmeyeceği konusundaki görüşünüz nedir?

Razi Canikligil: Olası görmüyorum. Zaten bu uzun yıllar alacak bir hukuk sürecidir. Kitapta FETÖ-İRA benzetmesi yaptım. Kuzey İrlanda’da bir ingiliz askerini öldüren İRA teröristi hapishaneden kaçarak gizlice ABD’ye gittiği ortaya çıkınca o dönemin İngiltere başbakanı Margret Teacher, İrlandalı bu teröristin ABD’den iadesini istedi. O yıllarda ABD başkanı Ronald Reagan’dı. Ancak, iadesi talebi federal mehkemeye gönderilince yargıç iade isteğini geri çevirdi. Başkan Reagan “Alçaklık!” diyerek kendi mahkemesine karşı küplere bindi.  ABD yüksek mahkemesine kadar giden iade talebi 12 yıl sonra gerçekleşebildi.  

Turkishny: Trump’ın başkanlık görevini devralması Fethullah Gülen’in iadesi konusunda bir etki yaratacak mıdır?

Razi Canikligil: ABD ile 1981’de yürürlüğe giren suçluların iadesi anlaşmamıza göre Gülen’in iadesi konusunda hukuk süreci tamamlandıktan sonra ABD Dışişleri bakanı’nın imzası gerekiyor. Clinton seçimi kazanmış olsaydı, bu imza atılmayabilirdi. Ancak, Trump yönetiminin bu imzayı atacağını düşünüyorum. Ancak bunun gerçekleşmesi için hukuki sürecin tamamlanması ve iadesi yönünde bir karar çıkması gerekiyor.

Turkishny: FETÖ’nün ABD’deki yapılanması nasıl? Araştırmalarınız sonucunda FETÖ’nün ABD’de kaç üyesi olduğu ve ekonomik gücü ile ilgili sayısal verilere ulaşabildiniz mi?

Razi Canikligil: Birbirleriyle organik yani yasal bir bağlantıları yok. Zaten, bu bağı kurmamakla kendilerini yasal olarak sakladıklarını görüyoruz. Özellikle Gülen hakkında ne bir banka hesabı ne bir sürücü ehliyeti ne de bir kayıtlı telefon numarası görürsünüz.  Kendi adına bir tapusu bile yok.  Kendilerini organizasyon değil bir hareket olarak, daha sonra da cemaat olarak tanımlıyorlardı. Çok gizemli çalışıyorlar. Açık ve net olan tek şey Gülen’in Herkülname’de yayınlanan haftalık vaazları. Ben yıllardır Gülen’i takip etmeme rağmen bu vaazları anlamakta çok güçlük çekiyorum.   Gülen cemaatinin ABD’deki yıllık gelirinin 500 milyon dolar olduğu ileri sürülüyordu. FETÖ olarak tanımlanmasından sonra bu gelirin ciddi ölçüde düşmüş olduğuna inanıyorum.

Turkishny: FETÖ’ye bağlı okullar ve bazı ticari işletmeler FBI tarafından baskına uğradı ve haklarında yasal soruşturmalar yürütülmekte. FETÖ’ye bağlı kurum ve kişiler ABD’de yasa dışı faaliyetlerde bulunmaktalar mı? Sizce FETÖ’nün ABD’deki okul ağı faaliyet göstermeye devam edebilecek mi?

Razi Canikligil: Okullara yönelik FBI baskınları son 10 yıldır devam ediyor. Ancak FBI, soruşturma aşamasında asla açıklama yapmaz. Birşeyler bulduysa bunları bölge savcısına iddianame hazırlanması için dilekçe ile verir. Başsavcılık uygun görürse iddianameyi hazırlar.  ABD’deki bu okulların kapanması mümkün değil. Çünkü bu okullar zaten devletin. Gülenciler bu okulların işletmeciliğini yapıyor ve çok sayıda Gülenci de öğretmen ve idareci olarak bu okullarda çalışıyorlar.  Yaklaşık 160 okulda ve diğer organizasyonlarıyla birlikte 8 bin civarında Gülencinin bulundıuğunu tahmin ediyorum. ABD’nin bu okulları Gülencilerin ellerinden alabilmesi için FETÖ’nün ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından da terör örgütleri listesine alınması gerekir. Bunun mümkün olacağını sanmıyorum.  Bu olursa ABD binlerce kişiyi tutuklamak zorunda kalır. Bu Türkiye için de felaket olur. Binlerce kişinin yargılanacağı bir ABD duruşması hayal edebiliyor musunuz? Bu olası dava Türk hükümetini de çok olumsuz etkileyecektir.  Zaten, Türkiye ABD’den sadece Fethullah Gülen’in iadesini istedi. 

Turkishny: Kitabınıza okurların ilgisi nasıl? İngilizceye çevirilip ABD ve diğer ülkelerde de basılması gündemde mi?

Razi Canikligil: Kitap ilk ay en çok satan 5.inci, ikinci ay ise 6.ıncı sıradaydı. Şimdiden “bestseller” olmuş durumda. İngilizce basılması için yoğun istek var. Ama, bu kolay değil.

Yeni baskılarda gelişmelere göre kitapta değişiklikler ve ilaveler yapacağım. Kitabın sonundaki İngilizce belgeler arasına daha fazla ingilizce belgeler ilave edeceğim. Kitabın Washington’daki Ulusal Basın Kulübü’nde yaptığım tanıtımına Beyaz Saray ve ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan da danışmanlar katıldı. Çok sayıda kitap aldılar.

Turkishny: Son olarak Turkishny Haber Portalı vasıtası ile Türk Amerikan toplumuna iletmek istediğiniz bir mesajınızı alabilir miyiz? 

Razi Canikligil: ABD’deki Türkler benim Federal mehkeme davaları konularındaki uzmanlığımı zaten yıllardır yazdığım haberlerden biliyorlar.  Gülen’in ABD’deki Yeşil Kart davasını ilk ortaya çıkaranın ben olduğumu ve şimdiye kadar yazmış olduğum hiç bir haberde bir hata ya da bir eksikliğin bulunmadığının da farkındalar.  Ama herkes bilsin ki beni en çok mutlu eden haberler ABD’de Türkiye’nin yüzünü güldüren, onurlandıran başarılı Türkler hakkındaki yazılarımdır.