10 Ekim Ankara Katliamı'nın 9’uncu grup duruşmasının ilk yarısına, davada gerçek failler bulunmadan ve sorumlular yargılanmadan, savcının mütalaa vererek davayı bitirmek istemesine yönelik itirazlar damga vurdu.
Müşteki avukatları, “Bu kadar eksik, toplanmamış delil ve delillerin tartışılmadığı bir davada iddia makamı mütalaa veremez. Bu dosyanın kapatılması bu davanın karanlıkta kalması demektir” dedi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada cumhuriyet savcısı esas hakkındaki görüşünü açıkladı.
IŞİD'in bombalı saldırısı sonucu 100 yurttaşın öldürüldüğü 10 Ekim Ankara Katliamının 9’uncu grup duruşması Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşma öncesi Ankara Adliyesi önünde yapılan basın açıklamasında “adalet arayışı” üzerinde duruldu. Duruşmayı katliamda yaşamını kaybedenlerin ailelerinin yanı sıra KESK, DİSK, TMMOB ve TTB başkanları, emek ve demokrasi güçleri de takip ediyor. Duruşma, aralarındaki paravanın kaldırılmasıyla birleştirilen Ankara 10. ve 11. Ağır Ceza Mahkemelerinin salonunda görülüyor. Sanıklar duruşma salonunda getirilmeden önce çok sayıda jandarma salonda yerini aldı.
Tutuklu sanıklar, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hüseyin Tunç, Mehmedin Baraç, Nihat Ürkmez, Hakan Şahin, Yakup Şahin, Yakup Karaoğlu, Metin Akaltın, Erman Ekici, Burak Ormanoğlu, Hacı Ali Durmaz, Abdülmüttalip Demir, Talha Güneş, Abdulhamid Boz, Suphi Alpfidan, Esin Durgun’un kimlik tespiti yapıldı. Müştekilerin de kimlik tespitinin ardından, müşteki avukatlarının savunmalarına geçildi.
Mütalaa verilemez
İlk sözü alan müşteki avukatı İlke Işık, “Dava dosyası 182 klasör oldu. Bu kadar eksik, bu kadar toplanmamış delil ve delilleri tartışılmadığı bir davada iddia makamı mütalaa veremez” dedi. Hukuki bir beklenti içinde olduklarının altını çizen Işık, şunları söyledi:
“Çok sayıda belge geldi, toplanan delilleri tartışmadık. Antep’ten istediğimiz belgeler gelmedi. Mülkiye Müfettişi Raporu eksik geldi. Müfettiş Raporu üzerine değerlendirme yapılmadı. Henüz toplanmamış deliller olmadan esas hakkında mütalaa da verilemez karar da çıkamaz. Firari sanık Deniz Büyükçelebi nerede? Yakup Şahin’in iletişim tespiti yok. Şüpheli bir şekilde ölen Yunus Durmaz’ın iletişim tespiti ile ilgili bilgi gelmeden dosya kapatılamaz.
Antep Emniyetinin sorumluluğu yok mu?
Birleştirme talep edilen dosyalar var, birleştirmeyi de kabul etmediniz. 2 bilimsel mütalaa sunduk, hiçbir şey söylemediniz. TTB’nin hazırladığı bilimsel raporu da dikkate almadınız. Antep’te nasıl bir örgütlenme olduğundan en başından beri bahsediyoruz. Dosyalara ilişkin belgeler geldikçe dehşet yaşıyoruz. Genç Muvahhidler , Genç Müslümanlar gibi derneklere ilişkin Antep Valiliği, Antep Emniyeti hiç bir şey yapmamış. Ankara Emniyetinin mitinge ilişkin önlem almadığı defalarca belirtildi. İlhamı Balı dinlenmiş hiçbir şey yapılmamış. Katliamın planlayıcısı Yunus Durmaz 2012-2014 tarihleri arasında izlenmiş, dinlenmiş... İstanbul Emniyetinin yakalama emri 11 Kasım 2013’te verilmesine rağmen Antep Emniyeti bu emri de yerine getirmemiş. Antep Emniyetinin bu katliamda sorumluluğu yok mu? Yunus Durmaz yakalansaydı, bu dava 2014’de açılsaydı 10 Ekim Katliamı olmayacaktı.
İstihbaratları gizleyenler yargılanmalı
Tanık olarak kimse dinlenmedi. Antep Emniyeti tanık olarak dinlenmelidir çünkü katliamla direk bağlantılı. Ankara Emniyet Müdürlüğüne ‘ne yaptın, nasıl önlem aldın?’ diye sormak gerekir. Maddi gerçek nedir diyorsanız dinlemek zorundasınız.
Miting öncesi gizlenen istihbaratlar var. İstihbaratlar 10 Ekim’i işaret ediyor. Fakat TEM Şube Müdürü ve İstihbarat Dairesi Başkanı istihbaratı iletmiyor. Adıyaman Emniyet Müdürlüğü Suruç katliamından sonra ‘Diyarbakır ve Suruç’teki bombacılar aranan isimlerdi. Diğer arananlar da bombacı olabilir diyerek Türkiye'nin dört bir yanına arananların fotoğraflarını gönderiyor. Ankara Katliamı 10 Ekim’de oldu, 11 Ekim’de Adıyaman emniyeti isim vererek bu bu ailelerden kan alın diyor. Öylede oluyor.miting öncesi canlı bombayı durdurmak için kullanılmayan istihbarat, 11 Ekim’de canlı bombacıları bulmak için kullanıldı.
Sınırdan geçişlere göz yumanlar nerede?
Sınırdan geçenlere göz yumanların suçu yok mu? Yakup Şahin, Antep’ten çıktıktan sonra Ceyhan’da durdurulduklarını, GBT yapıldığını, arabada uyuşturucu olmasına rağmen geçtiğini söylüyor. Ceyhan Emniyet müdürlüğünden 9 Ekim gecesine ilişkin GBT kaydı ve geçiş kaydı istenmelidir.
Hüseyin Tunç ve Yakup Şahin’in gübre almak istediklerinde satıcının şüphelendiğini ve satmadığını hatırlatarak, o kişi muhtemelen polisi başvurmuş. Şikayet var mı? Polis yeterli araştırmayı yapmış mı?
Talebimiz gerçek adalet
Ankara Emniyeti 9 Ekim gecesi ve 10 Ekim sabahı Ankara girişlerinde arama yapmıyor. Niye miting gecesi arama yapılmıyor? Soruların muhataplarına ilişkin soru sorulmalı ve hepsi hakkında suç duyurusunda bulunulmalıdır. Ya bütün bunlara göz yumacaksınız ya da bir adım atacaksınız. Beklentimiz gerçek adalet.”
Daha sonra söz alan müşteki avukatı Tonguç Cankurt da, kamu görevlilerinin sorumluluğunun kapatıldığına dikkati çekerek, “Devlet kademesindeki hiç bir aşama adaletin önüne geçmemelidir. Bu dosyanın kapatılması bu davanın karanlıkta kalması demektir” dedi. Davanın kapatılma olasılığına tepki gösteren bir anne, “103 anneyi tekrar mı katledecek siniz? Ben de mitingdeydim, yaşananlara şahidim. Delilleri toplayın” dedi. Salondan “Adalet istiyoruz..” çığlıkları yükseldi.
|
|
|
-
Yorum Ekle
-
Arkadaşına Gönder
-
Haberi Yazdır
-
Yorumlar (0)
DİĞER HABERLER |
YAZARLAR
| KONUK KOLTUĞU |  |
| TÖREHAN ÇİFTİ DOKUNULMAZLIK PEŞİNDE |
| Engin Ertem |  |
| KENTSEL DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜN CAN SİMİTİ |
| Mutlu Demirdelen |  |
| İRANLI'NIN KKTC'Yİ SİNSİ İŞGAL GİRİŞİMİ |
| Cansu Aksoy |  |
| AİLE MAHKEMELERİNİN DİKKATİNE! |
| Av. Remzi Kazmaz |  |
| AKBELEN ORMANLARI VE PARİS İKLİM ANLAŞMASI |
| Süleyman Yıldız |  |
| AKLIM BOSNA'DA KALDI |
FOTO GALERİ
 |
 |
 |
 |
SİTE ANKET
VİDEO GALERİ
 |
 |
 |
 |
HAVA DURUMU
EN ÇOK OKUNANLAR
