Anastasiadis’in ardından sözü alan Miçotakis, Yunanistan Başbakanı olarak ilk resmi ziyaretini Güney Kıbrıs’a gerçekleştirmekle yıllardır devam eden bir geleneği sürdürdüğünü belirten Miçotakis “bu ziyaret çok yoğun ve çok önemli bir konjonktürde gerçekleşiyor, dolayısıyla görüşmelerimiz, sembolik veya rutinin dışında derinlemesine ve özlü olmasa olmazdı” dedi, yaptığı detaylı bilgilendirme için Anastasiadis’e teşekkür etti.

Miçotakis “Kıbrıs meselesinde, Türk işgaline son verilmesi, Yunan dış politikasının en üst gayesi ve istikrarlı stratejik talebi olmaya devam ediyor” dedi, şunları ekledi:“Bu ruh içerisinde, Sayın Anastaiadis ve Sayın Akıncı’nın beklenen görüşmesine dair memnuniyetimi ve kritik, büyük milli meselede bazı ilerlemeler yapmamıza olanak tanıyacak yeni bir karşılıklı anlayış çerçevesi ortaya çıkabilmesi temkinli iyimserliğimi dile getirdim.

Kıbrıs sorununun, modası geçmiş garantiler tamamen kaldırılmadan, işgal askerleri Ada’dan çekilmeden çözülmesinin Yunanistan açısından bir manası olmadığını bir kez daha açıkça ortaya koyduk.  Garantiler,  tamamen modası geçmiş,  AB üyesi ülkelerde geçerliliği olamayacak bir sistemdir.

Başkan’dan, 9 Ağustos’taki görüşmelerin sonucu hakkında bilgilendirmeyi büyük bir merakla bekliyorum.”Anastasiadis’le Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini ve buna nasıl tepki gösterilebileceğini de geniş ölçekte görüştüklerini aktaran Miçotakis, Türkiye’yi sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını ihlal etmekle suçladı, “herhangi bir Türk tahriği cevabını alacak” ifadesini kullandı.

TEPKİ GÜNEY KIBRIS VE YUNANİSTAN’IN İŞBİRLİĞİYLE SINIRLI DEĞİL

”Miçotakis Türkiye’ye tepkinin  Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın işbirliği ile sınırlı olmadığını, AB’yi de ilgilendirdiğini söyledi, “Bu mesele  sadece bir üye ülkesinin egemenlik haklarının değil AB’nin kendi enerji politikaları ile de ilgilidir” dedi.

Kiriakos Miçotakis, Doğu Akdeniz’de kurulan üçlü işbirliklerine verdiği önemin altını çizdiği açıklamasında, “bu işbirliği oluşumları  önce Yeni Demokrasi Partisi hükümeti zamanında başladı, önceki Yunan hükümeti devam ettirdi ve şimdi biz, Doğu Akdeniz’in neredeyse bütün devletleri ve Doğu Akdeniz’e yoğun stratejik ilgi duyan diğer önemli devletler arasında  üçlü düzeyde özlü bir işbirliği çerçevesi oluşturan bu olumlu emsal üzerinden gitmeyi umuyoruz” da dedi