Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Gezi Direnişi’nin 5’inci yılında hayatını kaybeden gençler, Taksim Dayanışması öncülüğünde Taksim’de yapılan kitlesel yürüyüşle anıldı. Gezi’de yaşamını yitirenlerin aileleri ve gazilerin ön saflarda yerini aldığı yürüyüşte, “Karanlık gider Gezi kalır, Saray gider Gezi kalır” mesajı verildi.
28 Mayıs 2018, 22:10

 

Gezi Direnişi’nin 5’inci yılında hayatını kaybeden gençler, Taksim Dayanışması öncülüğünde Taksim’de yapılan kitlesel yürüyüşle anıldı. Gezi’de yaşamını yitirenlerin aileleri ve gazilerin ön saflarda yerini aldığı yürüyüşte, “Karanlık gider Gezi kalır, Saray gider Gezi kalır” mesajı verildi.

Gezi Direnişi’nin 5’inci yıldönümünde hayatını kaybeden Berkin Elvan, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik, Ethem Sarısülük, Mehmet İstif, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi önünden Fransız Konsolosluğu’na yapılan kitlesel yürüyüşle anıldı. 

Taksim Dayanışması çağrısıyla gerçekleşen yürüyüşe, Gezi sırasında polis terörü sonucunda hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz ile ağabeyi Gürkan Korkmaz, Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfi Sarısülük, Medeni Yıldırım’ın anne ve babası Fahriye Yıldırım, Hasan Ferit Gedik’in annesi Nuray Gedik, Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş, CHP milletvekilleri Ali Şeker ve Sezgin Tanrıkulu ile siyasi parti ve sendika temsilcilerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce kişi katıldı.
 
İstiklal Caddesi boyunca tüm sokakları ve caddeleri kapatan polis ablukası altında yapılan yürüyüşte, “Gezi 5 yaşında.Karanlık gider Gezi kalır” yazılı pankart yanı sıra Gezi Direnişi’nde hayatını kaybeden gençlerin resimleri ile Gezi’de çekilen fotoğraflar taşındı.
 
image

 

Gezi Direnişi’nde hayatını kaybeden gençlerin annelerinin ön saflarda yürüdüğü anmada, kitle hep bir ağızdan, “ Saray gider Gezi kalır” , “OHAL gider Gezi kalır”, “Her yer Gezi, her yer direniş”, “Gezi’de düşene, dövüşene bin selam”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Gezi kalır, Erdoğan gider” sloganlarını attı.
 
Gezi’de yaşamını yitiren gençlerin isimlerinin teker teker sayılarak, “Yaşıyor” diye haykıran kitle adına Taksim Dayanışması üyesi mimar Mücella Yapıcı konuşma yaptı. “Bitiremediniz. Hep birlikte, vekilimizle sendikacımızla, ailelerimizle, çocuklarımızla, annelerimizle, öğrencilerimizle buradayız” diyerek sözlerine başlayan Yapıcı, “Belki görmüyorsunuz ama Gezi’de kaybettiğimiz canlarımız da buruda. Onlar bize dayanışmayı, kardeşliği ve en önemlisi sevgiyi hediye ettiler. Onlar bize Gezi’yi emanet ettiler. Onların emanetine sahip çıkacağız” dedi.
 
Gezi Parkı’na yürümeleri yine engellendiği için bu yıl da basın açıklaması yapmayacaklarını vurgulayan Yapıcı, “Demokrasiden, hukuktan, adaletten, insanlıktan, barıştan ve doğadan yana her türlü sesin giderek artan baskı ve şiddetle kısılmaya çalışıldığı 2018 yılının Mayıs ayında her şeye rağmen yaşamın sesi gürleşmeye başlıyor ve bir umut iklimi ülkemizi sarıyorsa bu dayanışmamızın ve direnişimizin gücünden ve haklılığındandır” diye konuştu. Açıklamanın ardından anma Gezi’de yaşamını yitirenler gençler için yapılan 1 dakikalık saygı duruşu ve “ Saray gider Gezi kalır”, “ Erdoğan gider Gezi kalır” sloganlarıyla sona erdi.image

5 yıl önce Taksim Gezi Parkı'nda bulunan ağaçların kesilmesiyle başlayan tarihe Gezi Direnişi olarak geçen eylemler zincirinin yıl dönümü.. 

4 Aralık 2012 tarihinde  Taksim Dayanışması adlı 80 bileşenden oluşan grup, Taksim Meydanı düzenlemesi ve Gezi Parkı’na yapılacak Topçu Kışlası projesine karşı topladıkları yaklaşık 50 bin imzayı, İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’na teslim etti.İmza toplama çalışmaları Gezi Parkı’nda 4 Kasım-4 Aralık tarihleri arasında 31 gün boyunca sürdürüldü
 
İçinde çeşitli siyasi partiler, Sivil Toplum Kuruluşları ve örgütler içeren 80 bileşenden oluşan Taksim Dayanışması’nın çağrısına gelen 80-100 kişilik bir ekip, 1940 yılında ilk yapıldığı haliyle Maçka’ya kadar uzanan ancak yol çalışmaları nedeniyle günümüzdeki durumuna gelmiş olan Gezi Parkı’nda yıkıma başlanmasını engellemek için nöbet tutmaya başladı. 
 
Pazartesi’nden beri nöbet devam ederken parkın kendi hayatı sürüyordu; çocuklar, yaşlılar, bisikletliler, hayvanlar, Taksim-Nişantaşı arası yürüyenler parkı kullanmaya devam ediyordu.
 
Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, öğle saatlerinde kitleleri sorundan haberdar eden ‘Ne yaparsanız yapın, biz kararı verdik, verdiğimiz gibi bunu işleyeceğiz.’ açıklamasını yaptı.
 
BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in de destek verdiği grup, yıkım çalışmalarını engelledi. Yıkım çalışmalarına devam etmek için, iş makineleri tekrar ilerleyişe geçti ve gruba büyük bir çoğunluğu zabıta önlüğü giymiş olan Kalyon İnşaat çalışanları müdahale etti. Ancak, Sırrı Süreyya Önder iş makinelerinin önüne tekrar geçti ve yıkım çalışmalarının ruhsatını görmek istedi. Yıkım ekibi, ruhsatlarının olmadığını belirtti ve yıkım çalışmaları tekrar durdu. Önder; “Ağaçları kestirmeyeceğiz. Fakir fukaranın gölgesinin kesilmesine izin vermeyeceğiz.”dedi. Olaylara BDP’den sonra CHP adına ilk olarak Gürsel Tekin destek amaçlı olarak parka geldi.
 
Çarşamba gecesini Perşembe’ye bağlayan sabahın ilk saatlerinde, polis ve jandarma parkı korumak için nöbet beklemekte olan direnişçilerin çadırlarını güç kullanarak yerlerinden söktü. Çadırlarından çıkmayı reddeden direnişçileri, çadırlarının içine biber gazı sıkarak sindirdi ve şahsi eşyalarını çeşitli araçlara yükleyerek götürdü. Çadırların büyük bir çoğunluğu polis tarafından kaldırıldı ve bir kısmı parkın Divan Otel’e bakan kısmında üst üste dizilerek tüm itirazlara rağmen yakıldı.
 
OLAYLAR TÜM TÜRKİYE'YE YAYILDI
 
Sonraki günlerde günlerde orada bulunan ve bulunmayan, insafsızca kullanılan kaba kuvvete karşı çıkmak ve dikkat çekmek isteyenler Taksim Gezi Parkı’na ulaşmaya çalıştı, ancak park polis tarafından kapatıldığı için kalabalıklar Tarlabaşı,Elmadağ,İstiklal caddesi bölgelerinde birikmeye başladı.
 
Polis gaz bomba operasyonu ile Gezi parkını boşaltma kovalamasına başladı, kaçan grupların bir kısmı Divan Oteli’ne, Talimhane’den ve Gümüşsuyu’ndan aşağıya kaçarak çeşitli yerlere sığındı. Bu aşamada Ahmet Şık ve Sırrı Süreyya Önder’in nişan alınarak yaralandığı saldırıda onlar gibi pek çok kişi yaralandı. Taksim Meydanı’nda yapılacak basın açıklaması için toplanan barışçıl direnişçiler, oturma eylemi sırasında orantısız güç kullanılarak tekrar dağıtıldı.
 
Başbakan’ın halkın konuya duyarlı kesiminin isteklerine ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün sağduyu çağrısına rağmen geri adım atmadığı, Topçu Kışlası’nın her halükarda yapılacağını belirttiği basın toplantısı gerginliği bir doz daha arttırdı.
 
CHP mitinginin yapılması için geçişi açılan Taksim Meydanı’na önceki gün saatlerce biber gazı yiyerek çıkmaya çalışan topluluk da aynı anda Gezi Parkı’na ilerlemeye çalışıyordu. İstanbul’un her yanından Taksim’e çıkan artık sayısı yüzbinleri bulmuş topluluk önceki güne nazaran çok azaltılmış önlemlerle karşılaşarak Taksim’e çıkabildi.
 
Gezi parkında çıkan ufak yangın neticesinde bir kaç biber gazı kapsülü yeniden ateş aldı, Polisler kümelenmeye ve toplanmaya öğle saatlerinde devam ediyordu. Bir haftadır devam etmekte olan gözaltına alma çalışmaları cumartesi günü kalabalığa oranlı olarak yavaşlatıldı.
 
Halkın  ‘YAPMAYIN!’ uyarısı fayda etmedi.
 
Halk ve alana doğru ilerlemekte olan asayişi sağlamakla yükümlü polisler arasında çatışmalar yaşandı,polisler meydanı adeta kaçarcasına terk edince yüzbinlerce insam meydani ve gezi parkını adeta işgal etti.Çeşitli marjinal gruplar polis ,belediye,basın araçlarını tahrip edip polis klübelerini,araçları ateşe verdiler.
 
Taksim Dayanışması, Müşterekler ve sivil toplum örgütleri meselelerini korumaya ve kollamaya devam ediyor, bir yandan bu kalabalığı kontrol altına almanın imkansızlığıyla boğuşuyordu
 
 ‘Gezi Parkı bizim, elinizi çekin’, ‘Şşşt sen de haykır, nükleere hayır’, ‘Faşizme karşı omuz omuza’ , ‘”Her yer Taksim her yer direniş”, Kışla değil Park!’, hatta ‘Yaşasın Halkların Kardeşliği!’ sloganlarının yanında ana muhalefet partililerin taşıdığı TC Bayrakları dikkat çekiyor, ‘Tayyip İstifa!’ sloganları günlerce meydanı inletecekti.
 
Direnişin çıkış sebebinin bir kent meselesi oluşunun söylemde geri planda kalmaya başladığı bu noktada uzun süredir hükümet tarafından dışlanıp bastırılmakta olduğunu hisseden bir çok seçmen Ankara ve İzmir başta olmak üzere diğer büyük şehirlerde ses getirmeye ve yaygınlaşmaya başladı. Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in ‘sizi bir kaşık suda boğarız ama dua edin ki biz demokrasiye inanıyoruz…’ yazarak paylaştığı tweet Ankara halkının yönetimin bir takım kararlarından memnuniyetsiz kesimini kışkırtıcı rol oynadı.image

Gezi Parkı ve Taksim çevresinde davullu zurnalı/ alkollü kutlamalar da başlamıştı. Bu kutlamaların iki gündür süren Taksim’e çıkılamama meselesinin çözülmüş olmasıyla Taksim meydanına günlerce yüzbinler aktı Gezi parkına çadırlar kuruldu onbinlerce insan kamp hayatı başlattı.

Taksim Gezi Park’ından Sıraselviler’e kadar hıncahınç doluydu. Ancak Polis ve Sivillerin karşı karşıya geldiği anda oluşan yoğun gerginlik dolayısıyla, Beşiktaş’ta ilk etapta Çarşı Grubu’nun polisle karşılaşması üzerine Dolmabahçe’de, Gümüşsuyu’nda ve Setüstü taraflarında barikatlar kurulmaya başlandı.
 
Beşiktaş’taki çatışma polislerin barikatları aşmasıyla Akaretler’den Valideçeşme’ye kadar yükseldi ve gece boyunca sıcak bir şekilde devam etti. Twitter ve Facebook’tan önüne geçilemez derecede olan bilgi kirliliği sonunda Taksim Meydan’ında da gerginlik dolu bekleyişler ve tahmin yürütmeler sabaha kadar devam etti.
 
1 Haziran 2013 gününün sabah saatlerinde bazı protestocular İstanbul’un Anadolu yakasında toplandı ve Boğaziçi Köprüsüüzerinden yürüyüşe geçti. Gruba Beşiktaş`ta polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Kadıköy ve Anadolu yakasının diğer kesimlerinden de birçok protestocu Taksim’e ulaşmak için yürüyüşe başladı.
 
Çarşı grubuna polisin orantısız güç kullanımına tepki olarak pek çok genç ve mahallelerinde olan çatışmalara kayıtsız kalamayan mahalle sakinleri katıldı.
 
Çatışmaya katılmayanlar yiyecek ikmali yaparak ve direnişçileri evlerinde dinlenmeye ve tedaviye alarak iyi niyetli bir yardımlaşma örneği gösterdiler. Pek çok eczane, hastane, okul, özel işletme kapılarını yardım etmek üzere direnişçilere açtı. Gözaltılar sebebiyle İstanbul Barosu’nun gönüllü avukatları gözaltına alınan protestocular için seferber olurken,bibergazı kapsülleri çoğunlukta olmak üzere onlarca yaralı için geziparkı içi,Taksim meydanında ve Dolmabahçe cami içinde  nokta oluşturarak yarallıara müdahale edildi.
 
Barış ve Demokrasi Partisi milletvekili Sırrı Süreyya Önder  omuzuna gaz bombası isabet etmesi nedeniyle ikinci kez yaralandı. Ayrıca CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu gaz bombasının etkisiyle fenalaştı. Polis olaylara gaz bombasıyla müdahalede bulundu. Yaralı sayısının çokluğu ve bölgedeki hastanelerin yeterli olamaması nedeniyle Türk Tabipler Birliği geçici bir acil müdahale birimi kurdu.
 
Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camii’nde kurulan revir haftalarca tartışıldı. Önce, camide alkol tüketildiği, daha sonra öpüşüldüğü, en nihayetinde de ayakkabılarla girildiği iddia edilse de, bu iddialar kanıtlanamamış ve Türk mizahının değerli unsurlarından biri haline geldi.
 
Ankara Tabip Odası başkanı Özden Şener ise doktorların gönüllü olarak revire çevirdiği Mülkiyeliler Birliği, Kızılay Alışveriş Merkezi, Leman Cafe ile Nazım Hikmet Kültür Merkezi’ne polisin müdahale ederek, hem yaralıları hem de doktorları gözaltına aldığını söyledi.
 
Havanın kararmasıyla Ankara ve İzmir’de de polis ve halk arasındaki çatışma tekrar tırmanmaya başladı,
 
Ankara’dan, bir Alışveriş Merkezi’ne kıstırılan protestocuların livestream’den yaptığı korkulu yayınlarla birlikte 500’ü aşkın gözaltı olduğu haberi geldi. Bununla birlikte İzmir’de AKP binasının ateşe verildiği, Kordonboyu’nda çıkan çatışmalarda pek çok kişinin denize atlayarak kaçmaya çalıştığına dair, Twitter’dan devamlı olarak artık hangi bilginin doğru kabul edilebileceğine dair şüphe uyandıran dehşet dolu paylaşımlar akmaya başladı.
 
Trabzon, Ordu, Marmaris, Mersin, Tunceli, Adana, Zonguldak, Kayseri, Kahramanmaraş, Isparta, Erzurum gibi birçok şehirde de eylemler düzenlendi.
 
Ankara Tabip Odası ise, 2 Haziran günü sadece Ankara’daki eylemler sonucunda 15’i ağır olmak üzere 414 kişinin yaralandığını, bir kişinin ise beyin ölümünün gerçekleştiğini duyurdu. Eylem yapılan alanda ilk yardım desteği vermek üzere bulunan AKUT ekiplerinin yanına giden, derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Nasuh Mahruki, yolun ıslak olması nedeniyle motosikletten düşerek yaralandı.
 
buldozer
 
İnönü Stadyumu yıkım çalışmasında kullanılan bir iş makinesini ele geçiren protestocuların Dolmabahçe’de barikatı aşmaya çalışan panzerlerin üzerine ilerlemeye başladığı duyuldu ve bu saatlerde pek çok protestocu ve semt sakini olayları yansıtan videoları sosyal medyada paylaşıyordu. Akaretler’de HALK TV binasının önündeki artık iyice savaş şeklinde nitelendirilebilecek kan dondurucu görüntüler Halk TV ekranlarından canlı olarak izlendi, Dolmabahçe’de yaralanan pek çok kişi devamlı olarak Facebook ve Twitter’dan yardım çağrısında bulunmaya devam etti.
 
SEKİZİNCİ GÜN 3 HAZİRAN PAZARTESİ- ilk ölüm haberi geldi
 
Başbakan dediğim dedik tavrının bir başka göstergesi olarak daha önceden ayarlanmış görüşmeler için dört günlük bir yurtdışı seyahatine çıkacağını açıkladı.Başbakan Erdoğan  evlerinde bizim zorla tuttuğumuz bu ülkenin en az yüzde 50’si var’ diyerek tavrını devam ettirdi.
 
İlk resmileşmiş ölüm haberi geldi. Hayatını kaybeden direnişçinin ismi ilk etapta açıklanmadı. Daha sonra ölüm haberinin Antakya’dan geldiği ve bulunan cesedin Abdullah Cömert isimli 22 yaşında bir gence ait olduğu açıklandı. Abdullah Cömert’in kafasına aldığı ağır bir darbe sonucu öldüğü öğrenildi.
 
Gözaltına alınan göstericilerin sayıları 5. günde de artarak devam etti. RedHack grubu, Abdullah Cömert’in öldüğünü açıklayan “www.hatay.gov.tr” sitesini hackledi.
 
Akşam için tekrar çatışmalar olacağıyla ilgili söylentiler yayılmaya devam ediyordu, Gümüşsuyu aşağılarında polis tarafından barikatın aşılmasıyla çatışma Askeri Hastane’nin bulunduğu alana kadar yükseldi. Çatışma uzun süre devam etti. Burada atılan Biber Gazı dumanı ve partikülleri Gümüşsuyu'nda yaşayan semt sakinlerini ve Gezi Parkı’nda nöbette olan grupları saatler boyunca etkiledi.
 
Aynı gün İstanbul dışındaki birçok şehirde de protesto yürüyüşleri düzenlendi. Ankara’da Kuğulu Park, İzmir’de Gündoğdu Meydanı ve Konak bölgelerinde yapılan yürüyüşler polisin müdahale etmesiyle son buldu. Aynı gün daha ufak çaplı gösteriler ve yürüyüşler Mersin’de Özgür Çocuk Parkı’nda, Tunceli’de Sanat Sokağı’nda, İzmit’te Cumhuriyet Parkı’nda, Konya’da Atatürk Anıt Alanı’nda, Manisa’da Manolya Meydanı’nda, Marmaris ve Adana’nın Atatürk Parkı’nda gerçekleşti. Zonguldak’ta Bülent Ecevit Üniversitesi’ndeki mezuniyet töreni sırasında stadın kenarındaki köprüye ‘Gezi parkı direniyor Taksim’e selam’ yazılı pankart asan Öğrenci Kolektifi üyesi 5 öğrenci gözaltına alındı.
 
Yapılan bir başvuru sonrası, İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Topçu Kışlası Projesi hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi.
 
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı’ndan randevu istediği haberi yayıldı.
 
Ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ı Salı günü görüşme yapmak üzere Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne çağırdığı duyuldu.
 
Ankara’da olayların çatışma halinde devam ettiği sosyal medyada yer almaya devam ediyordu.
 
Başbakan Vekili Bülent Arınç, iki defa ‘görevinin ne olduğunu bildiğini’, orada ‘Başbakan’ın vekili olarak bulunduğunun farkında olduğunu’ vurguladığı konuşmasında gerginliğin azalmasını ve meydanın daha fazla işgal altında tutulmaması ve protestocuların evlerine dönmesi için çağrı yaptı.İstanbul Emniyeti'nde kriz masası kuruldu. Bütün Şube Müdürleri toplantı yaparak gerginliklerin nasıl giderileceği yönünde görüş bildirdi.
 
Eskişehir’de 20 bini aşkın kişi AK Parti il binasına yürüdü.
 
Bina önündeki çevik kuvvet polisi, kendisine taş ve şişe atan göstericilere yarım saat kadar süreyle müdahalede bulunmadı. Grubun yaklaşması üzerine polisler basınçlı su ardından da biber gazı sıkıp kendilerine taş atan grubu dağıttı.
 
Muğla’nın Bodrum ilçesinde, polise taş atan gösterici grupla polis arasında çıkan çatışmalar gece boyunca sürdü. Olaylarda, 16 polis ve 23 eylemci yaralandı, 29 eylemci gözaltına alındı.
 
Antalya’da Taksim Gezi Parkı eylemlerini desteklemek için çeşitli gruplardan oluşan, 15 bin kişilik kalabalık, Cumhuriyet Meydanı’nda polisin Taksimden çekilmesini kutladı.
 
Konya’da, Taksim Gezi Parkı olaylarını protesto etmek isteyen bir gruba saldırmak isteyen karşıt görüşlü başka bir gruba polis müdahale etti.
 
Edirne’de olayları protesto etmek için yürüyüş yapan gruptan 20 kişi, Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanlığı binasına kapıları kırarak girdi. Kısa sürede işgalcilere müdahale eden polis, 8 kişiyi gözaltına aldı.
 
Başbakan Erdoğan’ın “Evet cami de yapacağız. Ben bunun iznini gidip de CHP genel başkanından alacak değilim, birkaç çapulcudan alacak değilim. Bize oy verenler bunun yetkisini verdi zaten”; “Şu Twitter toplumun baş belası” sözleri ve Teke Tek Programında söylediği “İçki içen alkoliktir”; “Kışlayı yapacağız. İçinde kültür merkezi, AVM veya rezidanslar olacak, camiyi Maksim Gazinosunun arkasına yaptıracağız, AKM’yi yıkıp aynı adla yeni opera binası yapacağız” söylemleri ile olaylar büyüyerek iyice kontrolden çıktı.
 
Taksim Gezi Parkı eylemleri gündüz olaysız geçerken gece çatışmalı geçti. İstanbul Dolmabahçe’de akşam polisle göstericiler arasında sağlanan uzlaşma gece bozuldu. Taksim’den gelip Beşiktaş’taki Başbakanlık Çalışma Ofisi’ni basmak isteyen göstericilere “Dağılın” uyarısını dikkate almayan gruba polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Grupla polis arasındaki çatışmalar çıktı. Çatışmalar saatlerce sürdü. Gazi Mahallesi’nde de 2 bin kişi, tencere ve tavalara vurarak Gazi Polis Merkezi’ne yürüdü. Gruba çevik kuvvet polisleri ve TOMA’larla müdahale edildi.
 
KESK’in başını çektiği  DİSK, TTB ile TMMOB da protesto yürüyüşlerine başladı. Gruplar Ankara’da Kızılay Meydanı, İzmir’de Gündoğdu Meydanı’nda, İstanbul’da Taksim Meydanı’nda bir araya geldi. Ayrıca, Antalya, İzmir, İzmit ve Çanakkale, Bursa, Kilis gibi çeşitli kentlerde de iş bırakma eylemleri yapıldı.
 
Miraç kandili dolayısıyla İstanbul gezi parkında Çarşı grubu Beşiktaş’ta polislere ve halka kandil simidi dağıtıp, önceki günlerde revir olarak da kullanılan Dolmabahçe’deki Bezmialem Valide Sultan Camii’ni ziyaret etti. Gezi Parkı’ndaki gruplardan İhsan Eliaçık yönetimindeki Antikapitalist Müslümanlar dua etti.
 
Ankara’da tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası’nın (TÜM BEL-SEN) belediyelerdeki eylem çağrısı karşısında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek “eylemlere katılanı devlet memurluğundan çıkarırız” yanıtı geldi.. Özellikle akşam saatlerinde Kızılay Meydanı yakınlarında polis ve protestocular arasında başlayan çatışmalar devam etti.
 
Başbakan Tunus’tan dönüşünde havalimanında kendisini karşılayan 10.000 cıvarında kişiye seslendi. Olaylar için faiz lobisini sorumlu tutan Başbakan kışla ve AKM konusundaki ısrarından vazgeçmedi devamla gençliğin elinde tencere tava değil bilgisayar olacağını söyledi. 
 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş düzenlediği basın toplantısında, Gezi Parkı’nın yerine alışveriş merkezi, otel ve rezidansın yapılmayacağını, kent müzesi olabileceğini, böyle bir durumda ise mimarlar ile görüşülebileceğini açıkladı.
 
9 Haziran olduğunda,insanlar hala Gezi Parkında toplanmaya devam etdiyordu. Tam bir yardımlaşma içerisinde olan direnişciler, evlerinden yiyecek, içecek ve çeşitli yardım gereçlerini getirerek birbirleriyle paylaştılar. Türkiye’de kurulan ilk doğrudan demokrasi ve komun alanı haline gelen Taksim Meydanı ve Gezi Parkı dünya basınında baş sayfalarda yer aldı. 
 
Vali Hüseyin Avni Mutlu gezi parkına müdahale edilmeyeceğini söyledi ve göstericilerin ailelerine seslenerek gezi parkında kalanların can güvenlikleri olmadığını açıkladı.
 
12 Haziran Sabah saat 04:00’e kadar süren olaylar polisin meydana çekilmesi ile sakinleşti. Aynı gün Başbakan Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı’ndan eylemlerde yer alan grupların bazılarının temsilcileri ile bir araya geldi. Bu toplantının ardından AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik referanduma gidebileceklerini ilk kez telaffuz etti. Bu arada gece Taksim Meydanı’na piyanosunu getirten ünlü İtalyan piyanist Davide Martello meydanda eylemcilere piyano dinletisi sundu.
 
Başbakan sert üslupla konuşmalarını sürdürdü. Avrupa Parlementosu eylemlerdeki şiddet için Türk hükümetini kınarken Erdoğan bu kararı tanımadığını belirtti.Taksim Dayanışması üyeleri Başbakan Tayyip Erdoğan ile yapılan görüşmenin ardından, nihai bir karar alabilmek için Gezi Parkı’nda forumlar düzenledi.
 
15 Haziran'da Başbakan Tayyip Erdoğan, Ankara’nın Sincan ilçesinde yaptığı “Milli İrade’ye Saygı” mitinginde “Taksim Meydanı boşaldı, boşaldı; yoksa güvenlik güçlerimiz boşaltmasını bilir.” diyerek Gezi Parkı’ndakilere yakında müdahale edilebileceği sinyalini verdi.
 
16 Haziran Gece yarısından itibaren gösteriler İstanbul’un diğer bölgelerine de yayıldı.İlk kez polis kuvvetlerine ek olarak Jandarma ekipleri de göstericilere Divan Oteli ve çevresinde müdahale etti. Boğaziçi köprüsünden Taksim’e Anadolu yakasından yürüyüşe geçen gruplara Polis müdahalede bulundu.Gecenin geç saatlerinde Jandarma köprüden çekilince gruplardan bir kısmı köprüyü geçip Mecidiyeköy’e kadar ulaştı. Polis gruba gece 2:15 civarı TEM-Okmeydanı bağlantı yolunda müdahale etti.Gece geç saatlerden sabaha kadar Akaretler, Taksim-Karaköy arası, İstiklal Caddesi, Harbiye, Tarlabaşı gibi bütün yollardan Taksim’e çıkan gruplara polis müdahaleleri devam etti. Polislerin halka basınçlı su sıkan TOMA araçlarının su tankına cillti yakan kimyasal madde koyduğu ortaya çıktı.
 
Disk ve Kesk sendikaları genel greve gittiler. Sendikaların, saat 16.00’da Taksim’e yürümek istemesine polis izin vermedi.Protestolar İstanbul’da daha pasifist eylemlere dönüştü. Bazı üyeleri gözaltına alınan Çarşı grubu, destek için Abbasağa Parkında eylemsizlik duruşu ile hükümeti protesto etti.
Erdem Gündüz isimli bir kişi Taksim AKM önünde polisin müdahalelerini protesto için konuşmadan AKM önünde ayakta durma eylemi başlattı. Protesto başladıktan sonra kısa sürede durma eylemine durarak destek olanların arttı. Eylemcilerin bazısının yaya ve trafik akışını engellemesi üzerine polis eylemi sonlandırdı ve bazılarını gözaltına aldı
Başbakan sert üslubunu sürdürdü, polisi daha da güçlendireceğini ve eylemlerde polisin çok başarılı bir demokrasi sınavı verdiğini şiddet uygulayanların terörist ve anarşist gruplar olduğunu söyledi.
 
20 Haziran günü Eskişehir’deki gösterilere öğrencilerin yanında Eskişehirspor taraftarları da katıldı. Başbakan Erdoğan’ın Akdeniz Oyunları açılış töreni için geldiği Mersin’de olaylar gün boyunca sürdü.
 Ankara’da ise Kuğulu Park’ta toplanıp yürüyüşe geçen gruba Kennedy Caddesi’nde polis gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale etti. İzmir’de Gündoğdu meydanında kurulan gezi parkı çadırları kaldırmak isteyen polisle protestocular arasında çıkan tartışma ve protestolar polisin sert müdahalesi ile sonlandırıldı. 
 
Yeniköy Parkı’nda form yapmak için toplanan  eylemcilere AK Partili bir grubun parka gelmesi ve sopa ve biçaklarla saldırması ile yaralananlar oldu.
 
Halk Abbasağa, Büyükdere, Yoğurtçular Parkı gibi parklarda İstanbul’da toplanıp forumlara devam etti. Tencere tava eylemlerinde ise azalma oldu.
 
Bu arada polis 100.000 göz yaşartıcı gaz kartuşu ve 60 yeni toma aracı alacağını duyurdu.İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş 30 Mayıs’ta yanan çadırlar için çadırları yakan zabıta memurları adına özür diledi ve bundan sonra bir durağın yerini değiştirirken bile halka danışacaklarını söyledi.
 
23 Haziran Sabahın erken saatlerine kadar Taksim çevresinde ve Ankara’da gösteri polis müdahaleleri ve çatışmalar devam etti. Sonrasında ise göstericiler İstiklal Caddesi, Tarlabaşı gibi Taksim çevresindeki bölgelerde eylemlerine son verdiler, gözaltılar yaşandı.Kadıköy’de Sivas katliamının 20. yıl mitingi düzenlendi
 
Başbakan  Erdoğan 24 Haziran'da polis akademisinde yaptığı konuşmada “Polisimiz kurşun yiyor, karşılığında su ve biber gazı sıkıyor. AB müktesebatında da polisin su ve gaz sıkma hakkı olduğu görülür.  Polisimize nasıl şiddet uygulandığını gösteren görüntüleri önümüzdeki günlerde ortaya koyacağız” dedi ve polisin başarılı bir demokrasi sınavı verdiğini söyledi.Ankara'daki gezi protestolarında polis kurşunu ile hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’e ateş eden polisin serbest bırakıldığı haberinin ulaşması üzerine Ankara, İstanbul’da eylemler başladı.
Taksim’de ki gösterilerde bir gösterici grubunun polise karşı gezi olaylarında hayatını kaybeden polis komiseri Mustafa Sarı için “Acınız acımızdır, kaybınız kaybımızdır, Komiser Mustafa Sarı ölümsüzdür” yazılı pankart taşımasıda dikkat çekti.
 
Redhack, İstanbul İl Özel İdaresi’nin internet sitesini hackleyerek pek çok kamu kurumunun devlete olan borcunu sildi.
 
İstanbul Onur Yürüyüşü’nde “#Diren Ayol” yazılı bir döviz. Gezi Parkı direnişi sürecinde başlayan forumların önemli merkezlerinden biri olan Kadıköy’deki Yoğurtçu Parkı’na sabaha karşı 10-15 kişilik bir grup tarafından bıçaklı saldırı düzenlendi.
 
Antakya’da ODTÜ’de yaşanan polis saldırısını protesto eden göstericilerden Ahmet Atakan’ın polis tarafından öldürüldüğü iddia etti.
 

DİĞER HABERLER

YAZARLAR

KONUK KOLTUĞU KONUK KOLTUĞU
 DOLANDIRICILAR CUMHURİYETİ -Timur Soykan
Engin Ertem Engin Ertem
 KENTSEL DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜN CAN SİMİTİ
Mutlu Demirdelen Mutlu Demirdelen
 İRANLI'NIN KKTC'Yİ SİNSİ İŞGAL GİRİŞİMİ
Cansu Aksoy Cansu Aksoy
 AİLE MAHKEMELERİNİN DİKKATİNE!
Av. Remzi Kazmaz Av. Remzi Kazmaz
 AKBELEN ORMANLARI VE PARİS İKLİM ANLAŞMASI
Süleyman Yıldız Süleyman  Yıldız
 AKLIM BOSNA'DA KALDI

SİTE ANKET

TÜRKİYE'DE EN BÜYÜK SORUN NEDİR ?








EN ÇOK OKUNANLAR