Tarihte masabaşı oyunları ve entrikalarI ile meşhur İngiliz’ler, şimdide bizim dönerimizi çevirmeye çalışıyor.

   Son günlerde İngilizlerin döneri sahiplenmesi, Doncaster diye bir kasabadan çıktığı ve adının da buradan geldiği haberleri üzerine, Türes (Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Birliği ) Derneği Başkanı Ali TATLIDİL, ‘‘Tarihine sahip çıkmayanın değerlerine sahip çıkarlar’’ diyerek sözlerine başlar ve şöyle devam eder. ‘‘ Tüm dünya bilir ki yemek kültüründe yemek lezzeti ve çeşitliliği bakımından dünyada sayılı ülkelerden birisiyiz. Geçmişimizin çok eskilere dayanması, geniş coğrafyalarda hüküm sürmemiz, her kültüre açık olmamız ve her milletin kendi kültürünü yaşamasına hoşgörülü davranışımız çeşitliliğimizin bir göstergesidir’’ der.

   Sözlerine devam eden Başkan TATLIDİL ‘‘kebap yani etin pişirilerek yenmesi ateşin bulunmasından itibaren varolan bir yemek kültürü olmakla beraber, tüm dünyanın kabul ettiği üzere günümüz modern kebap kültürü, yani etin parçalar halinde sert bir çubuğa takılarak pişirilmesi ilk olarak Anadolu’da görülmüştür ve bu nedenle kebapın başına Türk kelimesi konmaktadır. Döner ise normal kebaplardan farklı olarak etin yine düz bir demir çubuğa takılarak fakat dikey olarak pişirilmesidir. Bu sisteme ise tarihte 1900’lü yıllardan evvel rastlanılmamıştır. Adı günümüzde kısaltıldığı üzere döner değil döner kebabıdır. Yani bir kebap çeşididir’’ diyerek kebapın ve dönerin tarihçesine vurgu yapan TATLIDİL  döner hakkında anlatmaya devam eder. ‘‘Adını da şu şekilde alır. İskender efendi (Günümüz Kebapçı İskender’in sahibi Yavuz İskenderoğlu’nun büyük dedesi) daha önceki tecrübelerine dayanarak lokanta işine girer ve farklı olarak eti yatay değil de dikey olarak pişirmeye karar verir ve bu günkü döner tezgahının basit versiyonu ile işe başlar, aslında sistem de günümüze kadar pek değişmemiştir. İskender efendinin döneri meşhur oldukça İskender efendinin dönen kebabı diye anılmaya başlar ve bu söyleyiş zamanla döner adına dönüşür ve günümüze kadar gelir’’ diyerek dönerin tarihi hakkında son noktayı koyar.

   Dönerin avrupada bilinmesi ve yayılması hakkında ise TATLIDİL şunları aktarır ‘‘Döner, Türk’lerin işçi olarak Almanya’ya gitmesi ve zamanla oraya yerleşerek kendi işlerini kurması ile Almanya başta olmak üzere avrupaya yayılmıştır. Eğer Döner bu gün Türkiye’den değil de İngilizlerin söylediği yalanlar doğrultusunda İngiltere’de çıkmış olsa idi, Türkiye’ye gelmeden önce Avrupa ve balkanlarda olması gerekirdi. Çünkü kültürler iz bırakarak yayılır. Bu gün avrupada döner Türk döneri olarak tanınır’’ diyerek sözlerini sonlandırırken başa dönerek ‘‘tarihimize ve değerlerimize sahip çıkmalıyız, günümüzde markalaşmak zorlaşmışken bizler elimizdeki markaların ve değerlerin bilincinde olmalı ve bu değerlere tek vücut olarak sahip çıkmalıyız. Daha önce örneklerini gördüğümüz üzere hiçbirşekilde kendisine ait olmayan değerlerimizi sahiplenmeye kalkanlara Türes olarak gerekli cevabı vermemize rağmen yeterli kamuoyu oluşmamış ve zamanla unutulmuştur. Gerektiğinde tek vücut olmayı başardığımız üzere bu olayları da varlıklarımıza açılmış bir savaş olarak görmeli ve tek vücut halinde karşı koymalıyız’’ diyerek birlik olma çağrısında bulundu. 

Şeffaf Gazete.com