PYD öncülüğündeki SDG komutanlığı tarafından yapılan açıklama şöyle:

“Suriye Demokratik Güçleri Genel Komutanlığı olarak, dünyanın başına bela olan terörün temsilciğini yapan IŞİD çetelerine karşı, sözde hilafetin merkezi olarak adlandırdıkları Rakka'ya karşı özgürleştirme hamlesi başlattığımızın müjdesini veriyoruz.”

SDG: TÜRKİYE ROL ALMAYACAK

SDG Sözcüsü Talal Silo ise AFP'ye yaptığı açıklamada, operasyonun iki aşamalı olacağını, ilk olarak Rakka'nın kırsal bölgelerinin kurtarılıp kentin izole edileceğini, sonra da kentin kontrolünün ele geçirileceğini söyledi.

SSG'nin Rakka Operasyonu için ABD liderliğindeki koalisyondan tanksavar füzeleri de dâhil olmak üzere yeni silahlar aldığını söyleyen Silo, “Savaş kolay olmayacak ve kesin, dikkatli operasyonlar gerektirecek. Zira IŞİD, Rakka'yı kaybetmesinin Suriye'de işinin bittiği anlamına geleceğinin bilinci ile kalesini savunacak” dedi.

Talal Silo, ABD ile varılan anlaşmanın, Türkiye’nin harekâtta rol almayacağını güvence altına aldığını belirtti. Silo, “ABD öncülüğündeki koalisyon güçleriyle Türkiye’nin ya da onunla müttefik silahlı güçlerin operasyonda rol almayacağına yönelik kesin bir anlaşmaya vardık” şeklinde konuştu.

ANKARA’NIN TÜM İTİRAZLARINA RAĞMEN…

ABD, bir süredir IŞİD’in başkent olarak gördüğü Suriye’nin doğusundaki Rakka kentinin geri alınması için düzenlenecek operasyonun planlamasını yapıyordu.

Planlamanın önündeki en büyük engellerden birini, ABD’nin Suriye’de işbirliği yaptığı PYD/YPG’yi, Türkiye’nin terör örgütü olarak görmesi oluşturuyordu.

Türkiye, Rakka Harekâtı’nda YPG güçlerinin kullanılmasına bu gerekçeyle karşı çıkıyordu. Fakat ABD, Suriye Demokratik Güçleri’nin operasyonun Rakka’nın kuşatılmasını içeren ilk aşamasında kullanılması yönünde nihai karar almıştı.

 

FOTO: REUTERS/ Rakka Harekâtı’na ilişkin detaylar, Suriye’nin Ayn İsa beldesinde yapılan basın açıklamasıyla duyuruldu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçen günlerde ABD Başkanı Obama’yla yaptığı telefon görüşmesinde, “Rakka’yı IŞİD’den birlikte atalım” önerisinde bulunduğunu açıklamıştı.

Başbakan Binali Yıldırım da, Ekim ayı sonunda Rakka Operasyonu’na yönelik bir soru üzerine “Bizim orada açık ve net bir duruşumuz var. Rakka Operasyonu’nda DEAŞ’a karşı sizinle birlikte olabiliriz ancak bizim için terörist grup olarak tanımladığımız PYD, YPG gibi unsurlar, eğer bu operasyonun içinde yer alırsa biz orada yokuz” demişti.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ise 31 Ekim’de yaptığı açıklamada Rakka Operasyonu’nun Fırat Kalkanı Harekâtı tamamlandıktan sonra başlaması gerektiğini söylemişti.

OCAK 2014’TE TAMAMEN IŞİD’E GEÇTİ

Rakka, Suriye'de 2011'de iç savaşın başlamasından iki yıl sonra, 4 Mart 2013'te muhaliflerin eline geçen ilk şehir oldu. Muhalifler, Rakka'yı ellerinde tutmak için rejimle mücadele ederken, IŞİD güçleri bu mücadeleye katılmayıp, kentin yönetimini ele geçirmeye çalıştı. Bir kaç kez el değiştiren şehir, 14 Ocak 2014'te tamamıyla IŞİD eline geçti.

Rakka’nın etrafındaki yerleşim birimleriyle birlikte nüfusunun 250 ile 500 bin arasında olduğu tahmin ediliyor.

Rakka, Fırat nehri üzerine kurulu. Tarım açısından önemli bir alan. Rakka'daki Tabka Barajı, hem Rakka'nın hem de Halep'in elektrik ve su ihtiyacını karşılıyordu.

MUSUL HAREKÂTI’YLA EŞZAMANLI

IŞİD’in Irak’taki kalesi niteliğindeki Musul’a yönelik harekât, 17 Ekim’de başlamıştı. Türkiye, Şii Haşdi Şabi milislerinin Musul Operasyonu’nda yer almasına karşı çıkmıştı. Ancak Şii milisler Telafer’e yönelik bir harekât başlatmıştı.